TRT Şeş'in yönetiminde yaşanan krizi yazınca birçok kesimden olumlu olumsuz eleştiriler geldi. Kimi eleştirilerin haksız olduğunu söyledi, kimi de eksik yazdığımızı... Ama en çarpıcısını yine TRT yaptı.
Geçtiğimiz akşam, TRT 2'de yayınlanan Medya Müfettişi programı bu tartışmayı masaya yatırdı.
Serra Karacan'ın sunduğu programın canlı yayın konuğu da bendim. AK Parti Adana Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat ve "suçlanan yönetici" Kamil Kayalı da telefonla bağlandı.
Milletvekili Fırat, TRT Şeş'in Kürt vatandaşlar arasında ilk dönemdeki kadar izlenmediğini bunun da yönetim zaafından kaynaklandığını dile getirdi. Fırat şöyle diyordu:
"TRT Şeş ilk dönemlerde Kürt vatandaşlar arasında yüzde 80 izleniyordu. Şimdi bir araştırma yapsınlar büyük düşüş olduğunu görecekler. Bunun nedeni kalitesiz programlardır."
TRT Şeş Koordinatör Yardımcısı Kayalı ise kendisine yönelik suçlamaların doğru olmadığını ve tek taraflı bilgilere dayandığını söyledi. Zaman zaman sertleşen tartışma sadece TRT 2'de yayınlanmakla kalmadı ertesi sabah da tekrarı TRT 1 ekranlarından seyirciye ulaştı.
Kuşkusuz bunlar önemliydi ama bence daha önemli olanı TRT'deki zihniyet değişimiydi. Kendisine bağlı bir kurumun iç işleyişindeki bir tartışmayı ekrana taşımak gerçekten önemli bir karardı.
Tabii o kurumdan asıl beklenen kamuoyunu rahatsız eden o tartışmanın ortadan kaldırmasıydı ama kendisine yönelik eleştirileri tartışmaya açan bir anlayışın o yönetim zaafını aşamayacağını düşünmek de doğru değildi. Medya Müfettişi programını ve TRT yönetimini kutluyorum.