Merkez sağı, DP Genel Başkanlığı'na gelen Hüsamettin Cindoruk'un yeniden bir araya getirip getiremeyeceği ilgiyle izleniyor. Henüz işin başındalar.
Anavatan Partisi Genel Başkanı Salih Uzun'la buluşma sadece bir ilk adımdı...
Arkası gelecek mi gelmeyecek mi yakında göreceğiz. Ama bu arada başta İstanbul olmak üzere Ankara ve İzmir gibi önemli kentlere il başkanları atanmaya başladı.
Merakla beklenen İstanbul'a pek de sürpriz olmayan Tekin Enerem atandı.
Daha önce eski TOBB Başkanı Fuat Miras'a, eski İstanbul Ticaret Odası Başkanı Mehmet Yıldırım'a da İstanbul il başkanı olmaları teklifi götürülmüştü. Ama onlar mı kabul etmedi, yoksa devreye "Yaşlılar takımı mı kuruyorsunuz?" diye itiraz eden etkili simalar mı girdi, belli değil.
Sonuç olarak her iki isim de il başkanı olmadı.
Bir de sürpriz teklif götürülen biri vardı; eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna. Büyük olasılıkla Turkuaz Hareketi'yle siyasette alan yaratmaya çalışan Gürtuna'yı, küçültülmüş DP'nin İstanbul il başkanlığı kesmedi.
Kesmeyince de Eylül'e kadar siyasete uzak durma kararı aldı. Bu isimlerden bir sonuç alamayan DP yönetimi sonunda DP GİK üyesi Tekin Enerem'de karar kıldı.
Enerem'in siyasi geçmişi de bir hayli ilginç... Neredeyse DP kongresine asılan "konsorsiyumun" her kesimiyle yakın ilişkisi var. Tansu Çiller döneminde milletvekili oldu. 28 Şubat sürecinde Mesut Yılmaz'ın yanı başındaydı.
Sonra siyasetten uzaklaşıp, dershanecilik yaptı. Ardından da Ergenekon Davası'ndan aranan eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'ın kolları altına girdi. Ve en yakın "adamı" oldu. Bu arada Türkiye'nin 51'inci partisi olan Türkiye Partisi'nin de kurucuları arasında yer aldı.
Peki, DP ve Anavatan çevresi bu atamayı nasıl karşıladı?
Büyük çoğunluk 28 Şubat dönemini hatırlatan bir DYP'li gibi düşünüyor:
"Bu atamayla DP'yi neden çok istedikleri ortaya çıktı. İşin özü Ergenekon ekseninde süren mücadele... Bugüne kadar dışarıdan Ergenekon'u savunan avukatlar vardı, şimdi devreye kadrolu avukatlar giriyor. Olan bu..."