Karayolları arsasının 800 milyon dolara satılması ilginç bir soruyu da gündeme taşıdı. Bu para nereye harcanacak?
İlk açıklamalara göre büyük olasılıkla karayollarında kullanılacak. Peki İstanbul, yarattığı bu değerden hiç yararlanmayacak mı?
Bırakın deprem ve ulaşım gibi temel sorunları, İstanbul'un basit gibi görünen ama aslında hiç de basit olmayan başka sorunları var.
Yeşil alan ve meydan gibi.
Acaba bu paranın bir kısmıyla bu sorun çözülemez mi?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın seçildikten sonra yaptığı bir açıklamayı hatırlıyorum. Topbaş şöyle diyordu:
"İstanbul'da kişi başına düşen yeşil oranı 3.5 metrekare. Biz bunu 7 metrekareye çıkaracağız."
AB ülkelerinde bu oran ortalama 20 metrekare civarında.
Şimdi başkan Topbaş'a sormak gerekiyor:
Önümüzdeki 28 nisanda üçüncü yılınız dolmuş olacak. Acaba bu üç yıl içinde kişi başına düşen yeşil miktarı ne kadar oldu?
Bir soru daha...
İstanbul'u sık sık dünyanın çağdaş kentleri ile kıyaslıyorsunuz. 2010'da da Avrupa Kültür Başkenti olacak.
Ancak hala İstanbul' un doğru dürüst bir meydanı yok. Üç yıl geçmesine rağmen Taksim Meydanı bile düzenlenmedi.
Neden?
Bu önemli çünkü, olası bir depremde İstanbullunun sığınacağı bir meydan yok. Hele Zincirlikuyu Maslak hattında nefes alacak yer kalmadı.
Başka semtleri hatırlatmaya gerek var mı?