Kurtlar Vadisi'nin sanal kahramanı Polat Alemdar, 1981 yılında insanlık dışı işkencelerin yapıldığı Diyarbakır Cezaevi'ne düşerse ne olur?
Soruyu biz değil, o günleri yaşayan Mesut Baştürk soruyor. Ve bu soru ekseninde ortaya ilgiyle okunacak bir bilim-kurgu kitabı çıkıyor.
Kitabın adı: "Esat, Polat ve Azat"
Kitap, tam da bugünlerde tartışmaların odağında yer alan Kenan Evren'in devlet başkanı olduğu dönemi anlatıyor.
Aradan tam 25 yıl geçti.
Peki bu 25 yıl içinde dünyada ve Türkiye'de neler değişti?
İşte kitapta bu değişimi anlatan çarpıcı bir bölüm...
" Önde Yüzbaşı Esat, arkasından gardiyanlar içeri girdi. Polat, zincirlere vurulmuş durumdaydı.
Yüzbaşı Esat sordu:
- Anlat bakalım, dört gündür iyi düşündün mü? İtiraf et ve kurtul. Sana mahkemede yardım edeceğim evladım. (...)
- Komutanım, ben bir film şirketiyle sözleşme yapmıştım, filmde tarihsel kişilikleri canlandırıyordum. Film şirketinin bir zaman makinesi vardı. Biniyorsun, seni ışınlıyorlar, hangi tarihe ayarlanırsa oraya gidiyorsun. Sanırım teknik bir arıza oldu. Buraya ışınlandım. Benim geldiğim tarih 2006, sanırım şimdi 1981...
- Ulan şerefsiz! Deli numarası yaparak buradan kurtulamazsın.
- Bakın komutanım, şu an 1981'deyiz. Dünya bugünden 2006'ya kadar çok değişti.
- Ne değişti i..ne?
- Turgut Özal başbakan oldu.
- Turgut Özal kim, bu da nereden çıktı?
- İyi bilmiyorum; ama bildiğim bu. Kenan Evren de cumhurbaşkanı oldu.
- Olmuşsa iyi olmuş.
- 1984'te PKK silahlı eylemlere başladı.
- Ulan i..ne! Yine yalan atıp beni kızdırma. Hem oğlum bu PKK silahı, parayı, adamı nereden buluyor?
- Suriye'nin para ve silah desteği verdiği söyleniyordu.
- Bunları geç, başka şeyler anlat.
- Rusya'da sosyalist sistem yıkıldı.
- Ne zaman!
- 1990'ların başında. Gorbaçov'dan sonra başa geçen Boris Yeltsin döneminde. (...) Berlin Duvarı da yıkıldı.
- Yani şimdi sosyalizm dünyada kalmadı mı?
- Fidel Castro'nun Küba'sında, bir de Kuzey Kore'de kaldı.
- Peki, bu Kürtlerin durumu ne oluyor?
- Kürtler Irak'ta Kürt devleti kurdular.
- Ne devleti, ulan sen manyak mısın?
- Vallahi doğru komutanım. (...) Amerika bunlara sahip çıktı.
- Manyak mısın lan sen? Amerika'nın Kürtlerle ne işi var. Amerika gelecek de bu komünistleri mi destekleyecek?
- Komutanım, komünizm dünyada kalmadı ki. Solcular sağcı, sağcılar solcu oldu.
- At oğlum at, ne hayal gücü varmış sende?
- Kurdular komutanım. Ben gözlerimle gördüm. Bunlar daha da ileri gittiler.
- Ne yaptılar ki?
- Komutanım, bunlar Amerika ile birlikte Süleymaniye'de Türk askerlerinin başına çuval geçirdiler. (...)
- Peki Türk devleti ne yaptı? (...)
- O kadar çok infial oldu ki ama genelde bir şey yapılamadı. (...)
Biz de bir film çektik, sanal alemde intikamını aldık.
- Sanal alem de nedir ulan? Senin gibi bir i..ne mi Türk devletinin şerefini kurtardı? Bu devlet senin gibi Rus ajanı bir PKK'lıya mı kaldı?
- Ben ne ajanım, ne PKK'lıyım.
- Ulan sabahtan beri manyak manyak konuşuyorsun. Kürtlere devlet kurdurdun. Peki 2006'da Türkiye'de PKK kaldı mı?
- Kaldı komutanım.
- Nasıl kalır ulan? Ben bunları bitireceğim. Dışarıda bir Apo kaldı. O da elbet bugün yarın buraya, elime düşer.
- Apo da yakalandı komutanım.
- Ne zaman?
- 1999'da Kenya'da.
- Apo'nun Kenya'da ne işi var?
- Onu bilmiyorum ama Amerikalılar onu yakaladı ve paketleyip Türkiye'ye verdiler.
- Ulan i..ne az önce Kürtler Amerika desteğiyle hükümet kurdu diyordun. O zaman ABD, Apo'yu niye yakalayıp versin?
- Vallahi onu yalnız ben değil o sıralarda Başbakan olan Bülent Ecevit'te anlamadı. Bir konuşmasında Amerika'nın Öcalan'ı neden yakalayıp Türkiye'ye verdiğini anlamadığını itiraf etmişti."