Doğrusu duyduğumda hiç şaşırmadım, Eski Sosyal Hizmetler İstanbul İl Müdürü Kahraman Eroğlu, görevine mahkeme kararıyla geri dönüyor.
Tam 7 yıl bu görevi iyi yapan, hiçbir soruşturmaya uğramayan bir kişi, ne yazık ki iktidar değişince görevden alındı ve 'sosyal hizmet memuru' yapıldı.
Gerekçe büyük olasılıkla 'Bizden değilsin' anlayışı. Böyle olduğu için de 2 yıl sonra mahkeme kararıyla geri dönüyor.
Peki yazık değil mi bu kuruma?
Binlerce muhtaç çocuğa, yaşlı, bakıma muhtaç insana? İki yılda olanlara bakın, sosyal Hizmetler İstanbul İl Müdürü diye atanan dört kişi bizzat atayanlar tarafından görevlerinden alındı.
Önce Fevzi Yırtık atandı. O ' yolsuzluk yaptığı' gerekçesiyle görevden alındı. Şimdi ağır cezada yargılanıyor. Sonra Mahmut Dalkılıç geldi. Onu da başarısız diye görevden aldılar. Onun yerine ise Tahsin Kırtman getirildi. Bir süre sonra o da gitti. Üç gün önce Seyfi Özçelik 'vekaleten' getirildi.
Türkiye, siyasetin kurumlara müdahale etmesinin bedelini hep ağır ödedi, hâlâ da ödüyor.
Şimdi Bakan Nimet Çubukçu'nun ne yapacağını merak ediyorum. Acaba bu alanda deneyimli olan ve mahkeme kararıyla görevine dönmeyi hak eden Kahraman Eroğlu eski görevine atanacak mı, yoksa hâlâ 'dene gönder' yöntemi mi sürecek?