Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

CHP'nin 4 üvey evladı

CHP Merkez Yürütme Kurulu, parti tarihinde ilk kez İstanbul'da toplandı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bu toplantıyla İstanbul'un önemine vurgu yaptığı gibi, olası seçim merkezinin de İstanbul olacağının işaretini verdi.
CHP'nin İstanbul Şişhane'deki yeni il binası bu nedenle bir hayli hareketliydi. Belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri hepsi oradaydı.
Toplantı aslında İstanbul İl Örgütü ile 4 belediye başkanının CHP Merkez yönetimine brifing vermesi anlamına geliyordu.
Özellikle de 4 belediye başkanının yaklaşık 20'şer dakikalık sunumları dikkat çekti.
Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen ve Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci bölgelerinde ne yaptıklarını, nasıl yaptıklarını ve neden yaptıklarını anlattılar.
Bir anlamda İstanbul'da sosyal demokrat belediyeciliğin nasıl uygulandığı örnekleriyle sunuldu.
Bu alanda en deneyimli isim ise kuşkusuz Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk'tü. Kadıköy'de yaklaşık 20 yıllık bir sosyal demokrat belediyecilik deneyimi söz konusuydu.
Toplantının belki de en anlamlı yanı bu noktada ortaya çıktı. Parti yönetimi başkanların sunumlarını nasıl algıladı bilinmez ama orada ortaya çıkan sonuç, gerçekten çok çarpıcıydı. O da şu; sunumlarını yapan belediye başkanları arasında bir bilgi alışverişi bir diyalog yoktu.
Her biri benzer uygulamaları bile 'ötekine benzemesin' kaygısıyla farklı kelimelerle anlatıyordu.
Açıkçası aralarında sinerji değil, gizli bir rekabet söz konusuydu.
O sunumları izlerken, aklıma takılan soru şuydu: "Acaba yeni belediye başkanlarından hangisi örneğin Kadıköy Belediyesi'nin 16 yıllık deneyiminden yararlanmak için başvurdu?" CHP tarihinde ilk olan bu önemli toplantının bir başka açmazı da sosyal demokratların kalesi olan Şişli'yi görmezden gelmesiydi. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül o toplantıda yoktu. Bunun nedeni belli.
CHP İstanbul İl Başkanı Şinasi Öktem, "Siyaseti bırakıp belediyecilik yapmalı" diyordu ama çağrılmayan sadece Sarıgül değildi.
O bölgenin meclis üyeleri de çağrılmadı. Dahası CHP'nin İstanbul'da 4 değil tam 8 belediye başkanı vardı. Ama nedense onlardan hiç söz eden olmadı. Mustafa Sarıgül gibi Kumburgaz, Durusu, Binkılıç belde belediye başkanları da o toplantıya çağrılmadı.
Acaba o bölgeler İstanbul il sınırları içinde değil mi? Bu işte bir gariplik olduğu kesin. Yoksa o belediye başkanlarına, Sarıgül'e destek vermelerinin bedeli mi ödetiliyor? Bir partili şöyle diyor: "İstanbul'un bir bölümü dışlanarak seçim karargahı olmaz. Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin alınması da bu mantıkla mümkün değil."

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA