CHP Kurultayı'nın en renkli yanı, kamuoyuna açık kurultay salonundan çok kulislerdi. Orada yumruklaşmalar, siyasi aşağılamalar, karşılıklı hakaretler değil, rakamlar, öngörüler ve vaatler ağır bastı.
Bu nedenle de, kulisler bizzat kurultayın yaşandığı ortamdan hem daha keyifli, hem daha tartışmalı ve daha iddialıydı. Ankara'ya geldiğimizde ilk yaptığımız şey adresleri önceden bilinen kulisleri dolaşmak oldu.
İlk durağımız Sheraton Oteli. Lider adayı Sarıgül ve ailesi orada konaklıyor. Otelin 23. katındaki odaya girdiğimde Sarıgül, ertesi gün yapacağı konuşmayı hazırlıyordu. Tam bir ev ortamı. Eşofmanlı Sarıgül, kalemle beyaz kartonlara konuşma metnini okunaklı bir biçimde yazıyor. Sonra o yazdıklarını yüksek sesle okuyor. Dinleyici Aylin Sarıgül... Zaman zaman müdahalelerle düzeltmeler geliyor.
Sarıgül'ün üç ayrı konuşma hazırlaması dikkatimi çekiyor. Kurultay salonunda neler yaşanacağını o saatlerde kimse bilmiyor tabii. Ama Sarıgül, ihtimaller üzerine üç ayrı konuşma hazırladığını söylüyor. Biri her şey beklendiği gibi giderse yapacağı genel konuşma, diğeri Baykal ağır konuşur ve saldırırsa, öteki de delegelere yönelik. (Kurultay salonunda ne gerçekleşti? Gördüğüm kadarıyla hepsinin karışımı bir konuşma oldu.)
Bu görüşmede Kurultay'dan ne beklediklerini Aylin Sarıgül'e soruyorum. Kısa bir cevap veriyor: "Bu Kurultay'ı alacağız." Araya girip soruyorum "Ya alamazsanız? Tahmininiz nedir?" Aylin Sarıgül, bu kez farklı bir cevap veriyor: "Bu kurultayı Mustafa kazanırsa bir kahraman çıkar, kaybederse iki kahraman çıkar." Bu kez şifreli cevabını açmasını istiyoruz. Aylin Hanım şöyle anlatıyor: " Bu bir halk hareketidir. Mustafa Sarıgül, Anadolu insanı adına yola çıktı. 450-500 oyda kalırsa bu önemli bir başarı olacak ve halk kazanacak... Yani demokrasi açısından önemli bir adım olacak."
Sarıgül çiftini orada bırakıp Hilton Oteli'nde konuşlanan CHP'lilerin arasına giriyoruz. Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci, Kemal Akar, Gürsel Tekin, Osman Aydın, Atilla Çehreli, Ümit Silan orada... Bir başka masada Hasan Fehmi Güneş bir grupla sohbet ediyor. Bir süre sonra Celal Doğan, Cemal Canpolat ve Battal İlgezdi geliyor. İlginç bir tartışmaya tanık oluyorum. Hem kurultaya yönelik tahminler yapılıyor, hem de CHP'nin içinde bulunduğu durum tartışılıyor.
Genel başkan seçiminden bir gün önceki bu tahminler siyasi öngörü ve partiyi tanıma açısından önemli. İlk tartışmanın konusu, İstanbul delegesi kime, ne kadar o verecek? En iddialı rakam, İstanbul Büyükşehir CHP Meclis Grup Başkanı Kemal Akar'dan geliyor. "İstanbul'da 90 delege kesin."
Celal Doğan daha genel bir tahmin yapıyor: "Bence Deniz Baykal 600-650 arası oy alır. Sarıgül ise 400 civarında. Zülfü'ye oy verecek olanlar beyaz oy verecek. Ama benim tahminim beyaz oy verenlerin sayısı az olacak."
Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk'ün tahmini ise şöyleydi: "Bence Deniz Bey 700'ün üzerinde oy alır. Sarıgül 400'ü geçemez."
Cemal Canpolat da şöyle diyor: "Baykal tam dişine göre bir rakip buldu. Şimdi onu yenince 'Bak ben başarılı oldum' diyecek."
Kadıköy Delegesi Osman Aydın ise başka bir noktaya vurgu yapıyor: "Önemli olan üçüncü bir arayışın var olduğunu göstermek. Delege bu konuda bir tavır koyacak. Eğer beyaz oy sayısı 300 çıkarsa bu önemli."
Hilton Oteli gibi Dedeman ve Sürmeli Otel lobileri de benzer tartışmalara sahne oldu. Ve hiçbir gerginlik yaşanmadı. Kulislerdeki tartışma ve tahminler her yerde benzer minvalde sürdü.
Peki sonuç ne oldu? Onu biliyoruz, Deniz Baykal 674, Mustafa Sarıgül 460... İstanbul delegelerinin oy oranı ise tahmini olarak şöyle gerçekleşti; Deniz Baykal 62, Mustafa Sarıgül 53, Boş 12... 1219 delegenin katıldığı kurultayda geçersiz oy sayısı sadece 85. Anlaşılan delege üçüncü şıkka sıcak bakmadı.
Ve son bir not: Seçim sonrası Aylin Sarıgül'le konuştum. İşte değerlendirmesi: "Halkın ve delegenin tercihi Mustafa Sarıgül'dü. Bu bizim için önemli. Yolumuza devam edeceğiz."