CHP Kurultay salonunun dışında büyük bir kalabalık vardı. Bir yanda halaylar çekiliyor, öte yanda sloganlar atılıyordu.
Kurultayın yapılacağı Ahmet Taner Kışlalı Salonu'na adımımı atar atmaz gördüm ki içerideki hava dışarının tam tersi... İzleyicilerin oturduğu bölüm tamamen Deniz Baykal taraftarlarının hakimiyeti altındaydı. İçeride atılan sloganlar, duvardaki afişler de gerginliğin habercisiydi.
Yani salonun küçüklüğü, izleyicilerin yerleştirilme şekli ve girişteki katı kurallar bir demokrasi şöleni olması gereken kurultaya hiç yakışmıyordu. Bir an İnönü-Baykal çekişmesinin yaşandığı o eski kurultayları düşündüm. Onlar her şeye rağmen renkli ve şenlikliydi. Oysa şimdi yaşanan kurultay tek parti dönemini hatırlattı bana.
Önceki akşamdan beri Ankara kulislerinde kurultaya ilişkin kaygılar ağızdan ağza dolaşıyordu. Kurultay salonunda yaşananlar bu kaygıları tamamen haklı çıkardı.
Kurultayın açılış konuşmasını CHP Genel Başkanı Deniz Baykal yaptı. Ardından Divan Seçimi'ne geçildi. Tam da bu sıralarda gerginlik had safhaya ulaştı. Önce yumruklar konuştu, sonra sandalyeler havada uçuştu. Kurultay salonundaki bu görüntü gözümüzün önüne MHP kurultayını gelirdi ve yaşananlarla ilgili kıyaslamalar yapıldı. Aslında CHP geleneğinde bu tür tartışmalı ve gergin kurultaylar daha önce de yaşandı. Ama hiçbiri insanlarda böyle rahatsızlık verici bir etki yaratmadı. Çünkü bu dönemin beklentileri farklıydı. Kurultayda yaşananları kimse CHP'ye yakıştıramadı. Salonda kavga ve tartışma dışında en çok konuşulan konulardan biri de delege hesaplarıydı. Kimi, konuşmalar sırasında hangi adayın kimler tarafından alkışladığına, kimi sloganlara, kimi de kalkan parmaklara bakıyordu. Divan Seçimi bunun ilk işaretini verdi. Ağırlık Deniz Baykal'daydı. Sonra da aday olmak için başvuru sayısı gündeme geldi. Sonuç Baykal 664, Sarıgül 364...
Bu sayısal sonuç ilk bakışta Baykalcılar'ı rahatlattı. Ama Sarıgülcüler'in de umudu hala bitmiş değildi. 'Bu açık oylama... Önemli olan kapalı oylamadır. Orada sürpriz olabilir ve denge değişir' diye konuşuluyordu.
Bu satırları kaleme aldığımız saatlerde oylama hâlâ devam ediyordu.
Sonuç ne olursa olsun, kim kazanırsa kazansın kurultaydaki hava 'ne demokrasi, ne de CHP kazandı' biçimindeydi...