İstanbul siyasetinin önemli merkezlerinden biri de Saadet Partisi...
'Milli Görüş" çizgisinin 2004 versiyonu Saadet Partisi'nin İstanbul İl Merkezi, Topkapı Cevizlibağ'da... Her seçim döneminde görkemli parti bayrağıyla dikkat çeken İl Merkezi'nin bulunduğu 5. kata çıkarken, geçmişin o şaaşalı günlerini hatırlıyoruz.
O günlerin geride kaldığını il binasından içeri girmeden bile anlıyoruz.
İçeride durum farklı değil. Kapıyı genç biri açıyor ve bizi, partinin ideolojisiyle çelişmeyen 'manevi' bir sessizlik karşılıyor. Bir süre çevreye göz atıyoruz. İstanbul İl Başkanı Osman Yumakoğlu'nu soruyoruz. Genç adam, Özel Kalem Müdürü'ne götürüyor bizi. Özel Kalem Müdürü konuşmayı pek sevmiyor anlaşılan. Her sorumuza tek kelimelik cevaplar alıyoruz.
- Osman Bey burada mı acaba, görüşmek istiyoruz.
"Değil."
- Peki yönetimden kimse yok mu?
"Yok."
- Partiye kimse gelmiyor mu?
"Geliyor."
Kendimizi biraz daha zorluyoruz ama olmuyor. Çaresizce biraz daha oyalanmak için çevreye göz atıyoruz. Kimbilir belki insafa gelir konuşur diye. Bu çabamız da bir işe yaramıyor ve içerideki " manevi sessizliğe" bizim sessizliğimiz ekleniyor. Daha fazla dayanamıyor ve "hayırlı çalışmalar" dileyerek oradan ayrılıyoruz.
Ve aklımıza takılan şu sorunun cevabını arıyoruz: Türkiye'yi önce "Nizam"a, ardından "Selamet"e sonra da "Refah"a kavuşturmak için yola çıkan "Milli Görüş" hareketi, "Saadet"e böyle "manevi sessizlik"le mi ulaştı?
Yoksa biz mi yalnış gördük?