Bu köşede, Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna'nın 2001 yılındaki '50 günde 100 proje'sini ve 2003 yılında 550 projesini gündeme getirmiş ve sormuştuk. Bu projeler rantabl mıydı?
Cevap, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden değil, projenin yaratıcısı Ali Müfit Gürtuna'dan geldi. Gürtuna, şu günlerde yoğun bir biçimde genel siyasi gelişmelerle ilgileniyor. Kendisiyle dünden bugüne İstanbul ekseninde bir yolculuğa çıktık. Önce merak ettiğimiz ilk soruyu sorduk. Selefinizin 6 ayı doldu, nasıl değerlendiriyorsunuz? Cevabı kısa oldu: "Sanıyorum İstanbul halkı bunu değerlendirecek ve notunu verecektir."
Anlaşılan Gürtuna da siyasete bir hayli ısınmış. Biz, daha önce gündeme getirdiğimiz projelere geçtik ve tek tek sorduk, Gürtuna anlattı.
"Bugünkü yönetim tarafından bize yönelik eleştiriler oldu ama sonra 'böyle birşey söylemedik' dediler. Kimin ne söylediği önemli değil, takip de etmiyorum. Şunu ifade edeyim, yaptığımız bütün işler İstanbul'un ihtiyaçlarının karşılanması noktasından hareketle hazırlandı. Rastgele yapmadık. Rantabl, maliyeti düşük ve geri dönüşümlü projelere ağırlık verdik."
Gürtuna, projelerin ana hedefini ise şöyle vurguladı: " İstanbul bir karar kenti olmalı. Bunun için 2023 yılını hedefleyen büyük projelere imza attık. Hiç bir projemiz israfa yönelik değil."
Bu genel değerlendirmeleri geride bırakıp özele döndük. Ve sözü İstanbullular'ı bile zaman zaman öfkelendiren, sıkıntıya sokan çalışmalara getirdik.
Karaköy-Kabataş ve Vezneciler-Sultançiftliği arasındaki tramvay hattı ile Balmumcu Kavşak Projesi'ni hatırlattık.
"Balmumcu'da sadece kavşak değil, büyük bir yeraltı otoparkı inşaatı var. Gelelim Karaköy projesine, '10 milyon dolara çıktı' falan deniyor. Biz zaten 10 milyon dolarlık işi 5 milyon dolara ihale ettik. Vezneciler hattı da öyle, çok uygun bir şekilde ihale edildi. İkisi de çok iyi düşünülmüş ve çok uygun fiyatlara verilmiştir."
Bağdat Caddesi'nin 25 milyon dolara yenilenmesi pahalı bir iş değil mi?
"Hayır bu rakam doğru değil, üç milyon dolar bile yoktur bizim harcadığımız. Orada alt yapıyı değiştirdik. Bağdat Caddesi'nin bir alt yapısı yoktu."
En çok tartışılan projelerden biri de Florya'daki 'Akvaryum Projesi'... Söylenen rakam 70 milyon dolar. Peki bu para çok değil mi?
"Nerde 70 milyon dolar. Biz orayı 40 trilyona ihale ettik. Ve o proje kendini geri kazanacak bir projedir. Miniatürk'ü yaptık, bir senede kendini amorti etti. Akvaryum bir lüks mü? Biz İstanbul'u geleceğe taşıyoruz. Barselona ikinci akvaryumunu yaptırıyor. Bu gerekli."
Gürtuna önemli bir noktaya dikkat çekiyor: "Biz Belediye'yi alırken 1.5 milyar dolar borçla aldık. Ve borçsuz teslim ettik."
Hemen araya girip soruyoruz:
Borç Tayyip Erdoğan döneminin borcu mu? "Hayır sadece o değil. Önceki dönemden de kalan borçlar vardı. Biz bunu ödedik ve borçsuz bir belediye teslim ettik. "
Gürtuna çok şey anlattı, biz sadece bir kısmını iletebildik. Şimdi sıra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nda... Bakalım oradan nasıl bir cevap gelecek?
İstanbullu parasının nereye ve nasıl harcandığını bilmeli...