Komşu, ekonomisini Kemal Derviş'e emanet etti. Derviş çok iyi bir sosyal bilimci. İktisadı, siyaseti, sosyolojiyi ve küresel trendleri en iyi okuyan 100 adamdan biri... Yeniden yapılandırma uzmanı. Biz, onu hep bize dönük yüzüyle tanıdık. Halbuki küresel ölçekte ekonomiye hâkim bir adam.
Derin kriz yaşayan Yunanistan'a bir baksanıza...
AB'nin verdiği 110 milyar euro tutarındaki ilk yardım paketi dişinin kovuğunu doldurmadı bile.
Şimdi 158 milyar euro tutarındaki ikinci paket devreye girdi.
Başbakan Papandreu'nun danışmanlığını yapan Derviş, ekonomi yönetimine yalın, gerçekçi ve ayağı yere basan önerilerde bulunuyor. "Siz, bazı sektörlerde sıçrama yapmak zorundasınız. Yüksek katma değerli ürünlere yönelin. Eğer üreten bir ekonomiye geçemez ve değer yaratamazsanız verilen borçların tümü boşa gider" diyor.
***
Her ülkenin dünya ekonomisinden aldığı bir pay var. Bu da ülke ekonomilerinin işlevleriyle paralel gidiyor.
Yunan ekonomisinin dünya ekonomisinden
binde 1.5 ile
binde 3 arasında bir pay alması gerekiyor ki, bir işlevi olsun.
Peki, bu işlev ne olacak?
Yunanistan'ın dünya deniz taşımacılığından aldığı pay çok yüksek ama buradan gelen para ülkeye uğramıyor!
Turizmde iyi durumda, tarımsal üretim de fena değil. Ancak iki alanda da
ihracat geliri düşük. Dolayısıyla yüksek katma değer yaratan ürünlere yönelmesi zorunluluk.
İnovasyon ve
katma değerli üretim ülkeyi krizden çıkarabilir.
Ama Komşu can derdinde...
Düşünemiyor. İkinci kurtarma paketinin nefes almasına yetip yetmeyeceğini tartışıyor.
Ülke önce rahatlayacak, sonra da üretim ekonomisine yönelecek.
Başka çıkış yolu yok.
***
Hazıra dağ mı dayanır?..
Yunanistan üretmedi, borç parayla hovardalık yaptı, battı. Ertelenmiş gibi görünse de, borç krizi Avrupa'yı etkiler.
Peki, komşunun krizinden bize ne düşer?
Elbette komşuda yangın varken hiçbirimiz güvende olamayız. Ama komşudaki krizin bize çok iyi bir
fırsat penceresi açtığı kesin. Yunanistan, kurtulmak için mecburen üretime yönelecek. Eğer ülkede üretim yeteneği yoksa, Türkiye'nin üretim yeteneği hemen devreye sokulabilir.
Borsacılar, fırsatı yakalayınca,
"The trend is my best friend" yani
"En iyi arkadaşım trend" der.
Bizim de karşımıza bir fırsat çıktı.
AB'den önce Yunanistan'la entegre olmalıyız. Siyasi irade durmamalı, kolları sıvamalı.
Kaybedecek vakit yok.