Yurtdışındaki ciddi kuruluşlar, son dönemde Türkiye'ye karşı yer yer olumsuz tavır sergilemeye başladı. Hatta ABD ve İngiltere'deki bazı gazeteler, gündemlerini bırakıp, Türk ekonomisi hakkında analizler yapıyor. Bu alışılmadık ve sıra dışı bir durum!
Hep yazdık, yine yazacağız.
Türk ekonomisinin "Cari açık, üretimin yapısı, tasarruf yetersizliği ve işgücünün niteliği" gibi ciddi yapısal sorunları var. Yabancı ısrarla, "Yapısallar bozuk, düzelt" diyor.
Bu hükümetin, ithalata yüksek vergi koyup korumacılığa yönelmesi demek. Eğer buna tevessül edilirse, G-20 mimarisinden mahrum kalacağız.
Bu da sıcak paradan ve bilgi kaynaklarından yararlanamamak anlamına gelir.
Hükümet ne yapsın?
O yüzden cari açığın kriz gibi algılanmasına müsaade etmedi! Makro ekonomik çerçeveyi bozmak istemiyor, önlemini aldı. Dedi ki "Kredi genişlemesine karşı tedbir aldım. Ne yazık ki açığı durduramadım. Elimdeki müdahale araçlarını da daha fazla zorlamak istemiyorum. Bu işi dengeye getirecek olan müdahale araçlarımın üzerindeki yük değil, çalışmayan esnek kur!.."
Sonunda "kriz geliyor" diyerek gereğini yaptılar. Tedbirlerle değil, söylemlerle kuru yukarı ittiler...