Sıcak para 'afyon' gibi. Gittiği her ülkede "geçici rahatlık" sağlıyor. Gevşetiyor. Yapısal problemleri unutturuyor. Hepimize çölde, "sanal vahalar" kurduruyor. Siyasetçilere, "aşırı güven" geliyor. Herşeyi bilirim edası ile "üretimi" unutuyorlar.
İşte Türkiye(!); 4 yıldır yaşadığı "sanal vahadan" bir ay önceki küresel dalgayla çıkıverdi. Alınacak tedbirler nedeniyle bu ülke insanları yine "limon" gibi sıkılacak.
Açık çağrı
Bu yüzden Türkiye'nin "resmi iktisatçıları" ile "banka ekonomistlerine" bir çağrım var;
Lütfen biraraya gelin... Tıpkı , Mevlâna'nın dediği gibi, birbirinize,
"Ne olursan ol, gel ! " deyin.
Ekonomi, evrensel bir bilim. Etrafında kitlenin. Model aramayın.
Görüşleriniz farklı olabilir. Doğruların etrafında Türkiye modelini yaratın. Üretim için Türk halkının bulunacağı özveriyi, içimizdeki uru nasıl atacağımızı açık açık anlatın. Oluşturacağınız bir "Ekonomistler Kurulu" kanalıyla iş ve aş umudunda olan ülke insanına umut verin. Bilgi verin. Toplumun buna çok ihtiyacı var. Sonuçta ekonomi, rakamlar, sayılar yığını değil.
Hayatın kendisi...
Son iki ayda şiddetli dalga yedik. Fatura ne? Henüz net olarak bilmiyoruz . Çark 'sıcak para' ile dönüyor . Sıcak para, dalgalı kur ile sörf yapıyor. Hepimiz biliyoruz ki; ABD faiz artırıyor, Japonya, faiz artırmaya hazırlanıyor. Bu durumda dalgalar devam edecek.
Demek ki, bu dalga neyin nesi? Tartışmamız gerekiyor. Çünkü Türkiye, çocuğun adını koydu ama soyadını unuttu.
Çocuğun adı, 'dalgalı kur.' Soyadı ise, 'yönetilebilir kur.' Yani, ülkenin şartları gerektirdiğinde müdahale edilebilecek kur politikası. Oysa Türkiye, 4 yıldır bunu tartışmaya korktu, "Piyasa dinamikleri herşeyi belirler" dedi, sustu.
Olacak iş mi?
Dalgaya göre hareket
Oysa 1998 yılında işbaşında olan DSP azınlık hükümeti, IMF konusunda çok hassas davrandı. Program, Rusya ve Güneydoğu Asya krizinin Türkiye'yi kuşattığı, "Nereden buldun?" tartışmasının alevlendiği bir dönemde yapıldı.
Görüşmeleri iki duayen, ekonomiden sorumlu bakan Hikmet Uluğbay ile Hazine Müsteşarı Yener Dinçmen yürüttü.
Şimdi İsrail Merkez Bankası Başkanı olan Stanley Fischer, o vakitler IMF'nin birinci başkan yardımcısıydı. Dalgalı kur konusunda ısrarcıydı...
Anlatılanlara göre Fischer, "Dalgalı kur dalgalı bir denizde gemiyi dalgaya göre yüzdürmek demek . Eğer gemi dalgaya göre hareket etmezse çatlar" diyordu. IMF Avrupa Bölüm Başkanı Michael Deppler, dalgadan hoşlanmamasına rağmen susuyordu. İşte bu noktada IMF, "Türkiye'de Para Kurulu kurulacak. 1 lira 1 dolar olacak" diye tutturdu. Hatta Bakan Uluğbay ile Müsteşar Dinçmen, bunu duyar duymaz "Hemen istifa ederiz" diye ayağa fırlamışlar. IMF anında öneriyi geri çekmiş.
Kıssadan hisse...
Artık bu ülke sıcak parayı ve dalgalı kurun soyadını bir an önce tartışmaya açmalı.
Yoksa hep birlikte yine çok üzüleceğiz!