Bundan 20 yıl önce kredi notumuzu kırarak Türkiye'deki krizi ateşleyen Moody's Teyze, zamanlaması iyi düşünülmüş açıklamalarıyla yine gündem oluşturma gayretinde...
Tam da ihracatta Cumhuriyetimizin aylık rekoru, rezervimizin tarihi rekoru kırıldığı güne denk getirdiği "övgü dolu" sözlerin ucuna eklediği bahane ilginç: "Türkiye iyi ama dış riskler, ülke açısından göz önünde bulundurulması gereken temel risklerdir."
Üslup aynı; "İyi ama... " ile başlayan ve aba altından sopa gösteren sözüm ona övgüler... Borçlanmada sorun yok, mali disiplin tamam, büyüme hızı şahane... Ama not artırmamak için yine bahane yine bahane...
Bundan 4.5 yıl önceki raporunu hatırlıyorum. Küresel krizde pozitif ayrışma başarısını göstermiş Türkiye'yi "küçüleceksiniz" paniğine sokan ve Moody's Teyze'ye kanıp işçileri eve gönderen yüzbinlerce işverenimiz... Oysa Başbakan her platformda "teğet geçecek" uyarıları yapıyorken...
Moody's Teyze'nin o dönemki açıklamaları yüzünden, küresel krize 1,9 milyon işsiz ve küçülen ekonomi kaptırmıştık. Bugün ihracattan döviz rezervine, bütçeden yatırıma dek gıpta ile bakılan Türkiye'yi paçasından aşağı çekebilmek için "içeriden bahane" bulunamayınca yine "dış tehditler" gündeme gelebiliyor.
Şu anda hakkımız, yatırım yapılabilir düzeyin üst kalite notu A'lar düzeyinde iken, "dış riskler" bahanesi, inandırıcı olmadığı gibi bence "kasıt" taşıyor. Zira bu bahaneleri ciddiye alanlar, dışarıdan pompalanan karamsarlık söylemlerini benimsiyor. Beklentilerin geleceği şekillendirdiği dünyada, Moody's Teyze'nin bahaneleri, en azından bazı çevreler üzerinde zararlı olabiliyor.
Her ağacın kurdu, kendinden olurmuş. Nitekim ağaca balta vurmuşlar; "neyleyim, sapı bendendir" demiş. Moody's Teyze ile baş ederiz de Allah bizlerin ormanını, bizim baltalardan korusun!