Sabah Yeni Ekonomi Kulübü olarak, on-line siteleri mercek altına almış ve şu gerçeği görmüştük: Sitelerin itibarı %75 öneme sahip. Kredi kartı işlem güvenliğinden söz etmiyoruz bile... Onu zaten sağlamış olmanız şart.
Akıllı telefon ve tablet sayesinde her cebin mağaza haline dönüşebildiği e-ticaret çağında yaşıyoruz. Binlerce on-line alışveriş sitesinden milyarlarca liralık işlem yapılıyor, milyonlarca mal ve hizmet pazarlanıyor.
Ancak bir sorun var; kurnazlık kültürü, sanal dünyada kendini test etmeye başladı. Oysa işlem sanal olsa da sonuçları gerçek ve küstürülen müşterinin gazabı, normal ticaretten daha az yıkıcı değil. Hatta bizim araştırmamız, on-line alışveriş sürecinde kandırılan müşterinin, alışveriş sitesinin itibarını anında yerin dibine batırabildiğini ortaya koyuyor.
Arkadaşımız Özge Yavuz, yandaki sütunlarda bizdeki çoğu on-line alışveriş sitesinin "10 ölümcül günahını" anlatıyor. İşini hakkıyla yapan siteleri özenle ayrı tutarak şunu söyleyebiliyoruz: Nimeti alıp külfeti öteleyen diye tanımladığım kurnazlık, bu arenada cezasız kalmıyor.
Müşterisinin parasını alıp ortadan kaybolan veya taahhüdünü yerine getirmeyenleri yasanın cezalandırmasına gerek yok aslında. Sanal dünyada on-line işlem ne kadar hızlı ise mağdur olduğunu düşünen müşterinin kurnaz siteyi cezalandırması da ışık hızında.
Kaldı ki kampanya avcıları dediğimiz ve günün büyük kesimini alışveriş sitelerinde dolaşarak geçiren genç bir kesim var ki, onların elinden kurtulmak mümkün değil.
Dillerine düştünüz mü yandınız. İtibarınızla oynuyor, iletişim imkânlarını sonuna dek kullanıp, sosyal medya üzerinden ipliğinizi pazara çıkarabiliyorlar.
Ben bu on-line kurnazları, keskin viraja 120 km süratle giren aptal sürücülere benzetiyorum. Bir kez deniyor ve sonrasında ölü site istatistiği oluveriyorsunuz.