Eğer üretim hattında çalışmıyorsanız, ofisinizin sunucusuna, çalışma masanızdan veya oturma odanızdan bağlanmak arasındaki fark nedir? Beyaz yakalı çalışan için ofis binaları yapmayacak, kamu araçları üretmeyecek, süreçlerden tasarruf edeceksiniz.
Hele ki "yakasız" dediğimiz mekândan ve zamandan bağımsız çalışılabilen işler için, evinizde dahi olmanız gerekmeyebiliyor. Ağustosu genelde Kaçkarlar'ın 3 bin metre yukarısında Buzpınar Yaylası'nda geçiren biri olarak, gazetemin sunucusuna "cebim" kadar yakın olabiliyorum.
Tamam, çalışma arkadaşlarımın yüzünü göremiyor olabilirim ancak tatili işe, işi tatile çevirme imkânı sunan teknolojinin de çalışma hayatıma köklü değişiklikler sunduğu kesin. Dünün mekâna ve zamana sıkı sıkıya bağlı iş tanımları bugün esnemiş, dönüşmüş ve yeni rutinler doğurmuş...
Hal böyle iken çalışma hayatını ILO'nun prensipleri, sendikaların algısı ve eski işe yaramaz alışkanlıkların ekseninde şekillendirmek, emeğin verimliliğini budadığı gibi insan, zaman ve mekân israfını da beraberinde getiriyor.
Hükümetin çalışma hayatına dair devrimci adımlar içeren paketi, bu açıdan son derece hayatidir. Sabah Yeni Ekonomi Kulübü'nde konuk ettiğimiz patron, yönetici ve çalışanlar, çalışma hayatının bu yeni düzeni hakkında çok fazla veri ürettiler.
Anladığım ve algıladığım, yarının çalışma hayatını, dünün değer yaratmayan süreçleri üzerinde inşa edemeyeceğimizdir. Memura yarı zamanlı çalışma önermenin dahi "insanlık suçu" olduğunu savunanlar çıkacaktır. Tabanını kaybeden sendikalar, "işyeri, işkolu" odaklı zihin yapılarıyla söylenecektir.
Fakat bir gerçek var ki o da Türkiye'nin çalışma hayatını yeni üretim ve paylaşım düzenine taşıma zorunluluğudur. Konfor alanını kaybedenler söylense de...