Cumhuriyetin 100'üncü yıl hedefleri, toplumun her kesiminde benimsendikçe, bu hedefler doğrultusunda adımlar da atılıyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi TİM'in bu ülkeye yaptığı en büyük iyilik, böylesi iddialı hedefi halka benimsetmek galiba...
Balıkçılık sektörü bu hedefleri benimsemekle kalmayıp, 3 tarafı denizlerle çevrili bu coğrafyada "darı ambarı üzerinde açlıktan ölen tavuk" olma gafletimizi aşma yönünde adım atan sektörlerimizden oldu.
Arkadaşımız Metin Can, balık yasağının bittiği gece yarısında, denizin ortasında, sektörün başaktörleriyle idi. Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Tuncay Sagun'un aktardığı verilere göz atalım:
Dünyada, 25 milyon tonu yetiştiricilikle olmak üzere, toplam 110 milyon ton civarında su ürünleri üretimi yapılıyor. Türk balıkçılık sektörü geçen yıl 700 bin tonluk üretim rakamına ulaştı.
Bu üretimin 200 bin tonu balık çiftliklerinde yetiştiricilik yoluyla gerçekleştirildi. Türk karasularında en çok hamsi, çaça, sardalye, istavrit ve palamut gibi balık türleri avlandı. Yetiştirilen balıklar alabalık, levrek ve çupra...
Türk balıkçılık sektörü 2011'de 1 milyar 418 milyon $, 2012'de ise %17'lik artış ile 1 milyar 665 milyon $'lık ihracata ulaştı. Bu yıl da büyüme sürecek ve uluslararası pazarlarda rakip konumundaki ülkeler, Türkiye'ye gıpta ile bakmayı sürdürecek.
Sagun, bu yılın hedefi olan 1 milyar 850 milyon $'lık ihracat rakamını yakalayacakları iddiasında... 2023 yılı için koyulan 2.5 milyar $'lık hedefe çok önceden ulaşacaklarını savunuyor. Sektörün istihdama katkısı da cabası...
Geçen yıl Japonya'daydım. Suşi ülkesinde en değerli balıklardan biri Türk Orkinosu... Japon yetkililer "yıllık ithalatımız 1 milyar $'ı aşacak, standartlara uyun, hepsini sizden alalım" diyor. Bu "üstün gıda standardı" ihtiyacı mesajını da başarılı sektörümüzün başaktörlerine aktarmış olayım.