Sosyal Güvenlik Destekleme Fonu'nun başharfleri...
Emekli olduktan sonra çalışmaya devam edenlerin, sigorta sistemine katkısını ifade ediyor. Eğer emekli olmuş ve bir kurumda çalışıyorsanız, zaten bunu sizin adınıza işvereniniz, sizden de keserek kendi katısıyla ödüyor.
Ancak serbest çalışıyorsanız, SGK'ya kendinizi "çalışıyorum" diye kaydetmeniz ve yüzde 15'lik bu katkıyı ödemeniz gerekiyor. Peki ödemez iseniz ne olur? Bu sorunun cevabını biz, yılbaşında öğredik. Toplam sayıları 600 bini de geçecek olan yüzbinlerce bu şartlardaki emekli, maaşlarının dörtte bir oranında eksik yattığını gördü. Sebep, yasadan habersiz olmaları...
10 milyon emeklinin yaşadığı ülkede, emekli olduktan sonra çalışanların sayısı 2 milyonu buluyor. Bunların içinden ancak 14 bini "ben çalışıyorum, bu da SGDF katkım" demiş. Gerisine durumu ATM'ler söylemiş. Sistemdeki boşluklar, karmaşa da farkedilmiş. Misal milletvekilleri ve bazı şirket ortakları muaf iken bazıları değil. Faizler ne olacak? Geçmişe yönelik faiz işlemeyeceğini Çalışma Bakanı açıkladı. Fakat Maliye'nin "amme alacakları" konusundaki yaklaşımını bilmiyoruz. Bakan'ın "faiz de yok 36 aya kadar vade de yaparız" dediği SGDF'nin bana göre sorgulanması gereken yanı; bunun "gerekliliği" üzerinedir. "Yasal, yapacak bir şey yok" diyoruz fakat bu yasa ile çalışan emekliden kesilen primlerin, emeklilinin maaşına katkısı yok.
Bir bakıma sosyal güvenlik sisteminde malül, yetim vs gibi unsurların desteklenmesini, bizzat emeklilerin sırtına yüklemek gibi bir şey bu...
Emekli eğer çalışıyorsa, kazancı üzerinden ilave kesinti yapmanın, hele ki maaşına katkı vermeyecek ise, "mantığı nedir" ve bu yasanın uyarısı yapılmadan, emekliyi şoka sokmanın amacı nedir? Şimdi Bakanlık, emekliye cevap hazırlamakla meşgul.