İletişimin birinci teoremi, bizim söylediğimizin ötekinin algıladığıyla sınırlı olmasıdır.
Kendini anlatıyor olman, karşındakinin bunu anlamasını garantilemez ve doğru algılanma külfeti senin sırtındadır.
Türkiye, uzun zamandır 2023 hedefleri üzerinden bir dil geliştirmiş durumda.
Eğer Türkiye'nin geleceğine dair tahmin söz konusu ise, Cumhuriyetimizin 100'üncü yılı için hedefleri sıralarız. 500 milyar $ ihracat, 2 trilyon $ milli gelir, 10 küresel marka ve nihayetinde ilk 10 ekonomi arasındaki Türkiye...
Fakat bir sorun var, o da şu... Bizim bu hedefleri gerçekleştirme yolunda hangi adımları attığımızı ya yeterince çalışmamış veya iletişimini gereği gibi sağlamamışız.
Hal böyle olunca 2023 hedefleri, altı doldurulmamış slogana dönüşme tehlikesi barındırıyor.
Örnek mi? Dünya Ekonomik Forumu'ndan IMF tahminlerine, küresel ekonomiye dair gelecek raporlarına kadar bizim 2023 hedeflerini paylaşan kimseyi göremedim.
Son olarak dün PwC Makroekonomi Ekibi tarafından hazırlanan "Turkey in 2041: A look to the future - 2041'de Türkiye:
Geleceğe bakış" raporu geçti elime. Türkiye ekonomisinin 30 yıl sonrasına ışık tuttuğu iddiasındaki raporda şu anda 16'ncı sıradaki ülkemizi, 12'nci sırada görüyoruz. PwC dediğimiz, PricewaterhouseCoopers adlı denetim ve danışmanlık firmalarının en büyüğü. 158 ülkede 169 binden fazla çalışanı var ve Türkiye'yi biliyor, çalışıyorlar.
Yaptıkları, bağımsız denetim, danışmanlık...
Raporun detayında gıda, içecek, tarımsal Ar-Ge ve hizmetler, alternatif enerji, otomobil üretimi ve turizm alanlarında uzmanlık merkezine dönüşme potansiyelindeki bir Türkiye tasvir ediliyor. 30 yıl sonrasında fert başına milli gelirin 35 bin $ olduğu, ancak tarımsal üretimde dünya 6'ncılığına yerleşebilmiş, otomobilde ise 15'nci sıraya kadar çıkabilmiş bir ülke.
Burada sorun, ya biz hedeflerimizi koyarken iyi çalışmadık veya bizi zıplatacak paradigma değişikliklerini, dinamikleri, kırılma noktalarını, dünyaya iyi anlatamadık.
Zira Goldman Sach'ın 2035 raporunda 13'üncü PwC'nin 2041 raporunda da 12'nci sıradan daha iyi durumda gösterilirdik. Teşvik paketini dünyaya tanıtma bu açıdan da önemli. Tabii ki bu paketi uygulama sürümüyle çıkarmak gerekiyor öncelikle...
Yağmur duasına çıkılacakmış. Koca köyden ancak bir çocuk yanına şemsiye almıştı...
Bizim 2023 duamıza önce bizim inanmamız, sonra da buna dünyayı inandırmamız, küreye anlatmamız şart! Tek kişinin gördüğüne "ortak rüya" denmiyor zira...