Teşbihte hata olmaz...
Keçi, uçurumun kenarındaki otu yemeye çalışıyormuş. Vadinin dibindeki at, bağırıyormuş... "Aman vazgeç, düşeceksin" diye... Keçi, "Can benim değil mi, ne karışıyorsun?" diye çıkışacak olmuş... At, "Valla ne istersen yap ama eğer düşersen seni köye kadar benim sırtımda taşıyacaklar, ben ona yanıyorum" demiş...
Ortadoğu denkleminde hem İran hem de Suriye'deki gelişmeler karşısında Türkiye'nin durumu bundan farklı değil.
Nükleer programda ısrar eden İran'a yönelik olası operasyon, petrol fiyatlarının fırlamasına yol açacağı gibi küresel ve bölgesel dengeleri de alt üst edecek. Suriye'de geniş tabanlı, demokratik geçiş hükümeti kurulamazsa göç dalgası, terör ihracı dahil olmak üzere her türlü istikrarsızlık kaynağıyla uzun süre uğraşmak gerekecek.
***
Bugün Türkiye, İran'ın nükleer tehdide dönüşmesini önlemeye uğraşırken, müzakereleri İstanbul'dan kaçırmaya, Ankara'nın inisiyatifini sınırlamaya gayret eden ikiyüzlü Batı tablosuna tanık oluyoruz. Oysa karşımızda, orta zenginlikte uranyum geliştirmeyi başaran İran var. Ve bu noktada tutulmazsa, nükleer silaha erişebilecek. Üstelik küresel şartlar da Tahran'dan yana. Irak'tan çekilmiş, Afganistan'dan çekilmeyi planlayan, ekonomik krizle boğuşan ve başkanlık seçimine hazırlanan bir ABD. Amerika'yı, Ortadoğu'da yalnız başına bırakmamak için oyuna giren Rusya ve Çin. Irak-Suriye-Lübnan eksenindeki Şii blok.
***
Suriye'deki durum da benzeri özellikler taşıyor. Rusya, Çin ve İran sadece güç mücadelesi uğruna, Esad rejiminin yanında konuşlanıyor. Askeri müdahale iştahı kesilmiş olan ABD; Rusya ve İran diplomasisine karşı şimdilik çıkarları örtüştüğü için Türkiye ile yan yana. Üstelik, Ankara'yı operasyonel güç olarak yedekleme derdinde. Suriye halkının geleceği hesapların dışında. Çünkü Suriye, Libya gibi petrol zengini değil. Lakin her an her ülkeye etnik ve dini çatışma bulaştırma potansiyelini barındırmakta.
İşte bu yüzden, uluslararası toplumun vicdanına seslenen, ilkeli politika izleyen tek ülke Türkiye. Gelişmeler umulduğu gibi olmamakla birlikte Türkiyesiz bir sonuç alınamayacağı da ortada...