Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Kılıçdaroğlu izlenimleri

Deniz Baykal'ın istifası ile başlayan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP genel başkanlığına adaylığı ile gelişen süreç her yönüyle ibret verici. "Siyasi sadakatin ömrü, kurumu koruma uğruna kişileri feda etme psikolojisi, taban ilgisinin kısa vadeli siyasi başarıya dönüştürülmesi, askeri ve hukuki muhalefet yerine toplumun sivil meşru muhalefete olan özlemine karşılık verilmesi..."
Ancak bu aşamada kamuoyu, üç önemli şahsiyetten, üç önemli açıklama bekliyor. Hiyerarşik sırayı bırakarak özetleyecek olursak...
1- CHP Genel Sekreteri Önder Sav, 53 yıllık kadim dostluğu bir kalemde çizmesine yol açan "kaset olayı"nın hükümet komplosu olmadığı aksine parti içi imalat olduğu kanaatine mi sahip?
2- Efsanevi isim Baykal, bir süre sonra samimi duygularını paylaşıp geçmişiyle mi yüzleşecek yoksa malum kaydın servis edilmesini tartışmaya mı devam edecek?
3- Ve Başbakan Tayyip Erdoğan, söz konusu özel görüntüleri çekenler ve internet üzerinden yayanlar hakkında istihbarat birimlerince yapılan tespitleri muhatabına veya halka anlatacak mı?

***

Gizemli konular, sis perdesinin arkasında saklanadursun, biz SABAH gazetesine gelen Kılıçdaroğlu'na dönük gözlemlerimizi paylaşalım.
Maliye Bakanlığı'ndaki yıllarından bu yana tanıdığım Kılıçdaroğlu bugün için bende, kişisel kariyer planlaması yapmış izlenimi bırakmadı. Sanki, "genel başkanlık fırtınası" na yakalanmış havasındaydı.
Kulağa hoş gelen genel vurguları olsa da hassas noktalarda henüz çözüm üretmiş değil. Kürt sorunu, türban, askerle ilişkiler, özel sektöre bakış açısı itibariyle yer yer Baykal dönemindeki raporlardan istifade ediyor.
Halen "kadro hareketi" başlatmış görünmüyor. "İkbal bekleyenlerin yatırımı tercih ettiği" yükselen siyasi figür olarak duruyor.
Parti dinamiklerine yön vermesi zaman alacağı için en güvendiği kartı açmaya hazırlanıyor. Baykal'lı yılların "Cumhuriyet" ideolojisinin yanına, sandığa yansıyacak "Halk" vurgusu. Kılıçdaroğlu, partide "güç kavgası"na girmek yerine sahadaki "ekmek kavgası"na girecek gibi. Yani, etkili halkla ilişkiler kampanyası, medya rüzgârı ve sade vatandaşta merak uyandıran tarzı ile genel seçime kadar yelkenlerini doldurmayı amaçlıyor!
***

Peki, Kılıçdaroğlu'ndan "lider" çıkar mı?
Bu sorunun yanıtı o kadar karmaşık değil. Kurultayın coşkusuna göre delegeler "genel başkan", olası iktidar yürüyüşünün büyüklüğüne göre meydanlar da "lider" çıkarabilir. Kılıçdaroğlu'nun da teyit ettiği şekliyle liderlik ve CHP'nin umut olması bize göre bazı ön şartlara bağlı:
CHP'den kopanlara çağrıda bulunulması. Örneğin, Mustafa Sarıgül'ün partiye kazandırılması.
Yeni isimlere kapı aralanması.
Partide "dünün temsilcisi" ak saçlıların büyük kısmının değiştirilmesi.
Yerel örgütlenmede, "kanaat önderi" modeline geçilmesi.
Gençlik ve kadın kollarının yeniden yapılandırılması.
Sendikalar, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarından saygın isimlerin CHP yönetimine taşınması.
"Elinde çekiç olan, herkesi çivi gibi görür" özdeyişinin de anımsattığı gibi Kılıçdaroğlu'nun özel sektörü potansiyel yolsuzluk merkezi gördüğüne ilişkin kaygının giderilmesi.
***

AK Parti ile hesaplaşmak isteyen takıntılı çevrelerin gazına gelmeden geleceğe odaklanarak çalışma becerisi kadar Kılıçdaroğlu'nun liderliğini test edecek son iki konu Deniz Baykal ve Nesrin Baytok'la bağlantılı. Buna göre;
Baykal, "onursal genel başkanlık" payesini reddettiği andan itibaren kırılan gururu nasıl tamir edilecek?
Ankara Milletvekili Nesrin Baytok, partiden istifaya mı davet edilecek veya peşinen toplumsal ve siyasi ceza kesildiğinden hareketle 2011'de öngörülen seçime kadar muhafaza mı edilecek?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA