Geçen hafta İzmir'e ve İzmir kadınlarına dair yazdığım yazılar çok okundu.Çok mektup aldım…Demokrat İzmirlilerin sabrı artık dolmuş taşmış.Gerçekleri konuşmak istiyorlar. Türkiye'nin en güzel ikinci şehri olan memleketimizin şu anki geri ve çağdışı halinden rahatsızlar... Bir yandan da İzmirimiz ile ilgili gerçekleri duymak istemeyen tipik faşist İzmirliler var…
***
Maalesef Ergenekon'un toplumsal mühendislik projesinin en başarılı olduğu yer İzmir oldu...İzmir'de laikçi bir zeminden beslenen ulusalcı-faşizm mayası tuttu... Dört sene önce Kürtlerin konvoyunun taşlanması, İzmir Kürtlerine saldırılması asla sürpriz değil... Bu saldırıya öncülük edenler bozkurt işareti yapan, kendine ülkücü diyen gruplardı... Fakat görüntüleri dikkatle incelediğinizde kendi halinde İnönü Caddesi'nde dolanan ortasınıf İzmir halkının da hemen galeyana gelip, saldırıya katılmış olduğunu görüyordunuz...Bu patolojik ruh hali hala sürüyor İzmir'de…
***
Daha evvel kaç defa yazdım... İzmir'in psikolojisi bozuk... 12 ay boyunca evlerinde ve işyerlerinde sürekli bayrak ve Atatürk resmi asan bir şehirden bahsediyoruz. Bu bayraklar haybeye de asılmıyor... Bu bayrak ve Atatürklerin muhatabı şehrin Kürtleri ve İslâmi yaşam tarzına sahip sakinleri... Yani ulusalcı faşizmin iç düşman gördüğü yurttaşlarımız...
***
İzmir'in işlek merkezlerinde biraz gezen herkes bu sakat psikolojik ortamı hissedebilir... Niteki dört yıl önceki Kürtlere saldırılardan sonra da İzmir'in en işlek ortasınıf caddesinde inadına daha da çok bayrak asılı duruma gelmişti... Böyle bir feci olay yaşanıyor. Bu yapılan ayıp görülmüyor, hatta bundan gurur duyuluyor...Adeta İzmir'in Türk çoğunluğu Kürt azınlığa bu şehirden defolun gidin diyor…
***
Allaha şükür şimdi Kılıçdaroğlu kendisini partiden kovdu ama iki yıl önceye kadar TBMM çatısı altındaki gelmiş geçmiş en ırkçı-faşist milletvekilinin İzmir'den çıkması da tesadüf değildi... Bir insana "Onun anneannesi Ermeni zaten" diyerek küfrettiğini zannedecek kadar zavallı bir kişi İzmir'in en popüler milletvekiliydi... Fakat bu faşist kadının bıraktığı boşluğu yine bir İzmirli faşist kadın milletvekili doldurdu.Bu sefer de bu faşist CHP'li Türkiye'nin barış sürecini sabote etmek için her provokasyonu yapmaya başladı...Türklerle Kürtler eşit değildir diye psikopatça açıklamalar yaptı…Ve yine bu faşist açıklamalar da İzmir halkının çoğunluğu tarafından desteklendi…Bu sefer de bu faşist kadın İzmir'in en sevilen milletvekili oldu!
***
Bir de memleketimiz İzmir'e "Uygar, çağdaş şehir" demeyi çok seviyoruz... Uygar bir şehirde böyle insanlık düşmanı bir faşist en sevilen milletvekili mi olur? Buna uygarlık değil, barbarlık denir...Yarın SABAH PAZAR'da barbarlığın istilası altındaki İzmirime dair yazmaya devam edeceğim...
