Eski militarist rejimini başarıyla tasfiye eden Türkiye'nin yeni yolu liberal demokratik bir rejim olmak zorunda. Öte yandan Türkiye şu an istediğimiz demokratik hukuk devleti standartlarında asla değil. Post-Kemalist bir geçiş rejimini yaşıyoruz. Her şey birbirine karışmış halde şekilsiz ve tuhaf bir düzen var.
Elbette bu Türk medya hayatına da yansıyor. Eski rejim döneminde ana akım medya rejimin gerçek patronu TSK'yı hiç eleştiremezdi. Tanınmış Türk gazetecileri orduyu överek, demokratik olarak seçilmiş sivil hükümetleri döverdi. Ana akım medyanın demokratik siyaset kurumunu itibarsızlaştırma çabaları da generaller tarafından desteklenirdi. Çünkü Kemalist rejim döneminde siyasi partiler iktidar olabilmek için birbiriyle değil TSK ile yarışırlardı. Ana akım Türk medyası ve gazetecileri de her zaman TSK'ya yandaş konumdaydı. Adnan Menderes ve Turgut Özal gibi seçilmiş sivil siyasi liderleri değil darbeci generalleri desteklediler. 1960'ta darbeciler Menderes'i devirdi ve idam etti. 1993'te de Özal şüpheli bir şekilde öldü.
***
Türkiye'nin bu kirli siyasi geçmişi sebebiyle Türkiye'nin çoğunluk nüfusu şu an "
Menderes'i astınız. Özal'ı zehirlediniz. Erdoğan'ı yedirmeyiz" sloganıyla başlayan kampanyayı destekliyor. Gezi olaylarından sonraki anketlerde Erdoğan'a verilen destek %50'nin üzerinde.
Gezi zekâlıların tavırları sebebiyle halkın dindar ve demokrat çoğunluğu Erdoğan etrafında tam olarak kenetlendi. İşte onun için bu arkadaşlara "
Gezi Zekâlı" diyoruz çünkü Erdoğan'ı yıpratalım derken Erdoğan'a verilen desteği artırdılar.
Gezi Zekâlıların çoğunluğu eski rejimin kart kaşarı Cüneyt Arcayürek'in nefret suçu mahiyetindeki yazısındaki ifadeleriyle aynı şeyleri düşünüyor ama Batı'ya "medeni" görünmek için bu korkunç faşist yüzlerini gizliyorlar. Aslında Kaşar Arcayürek'e teşekkür etmeliyiz dürüstlüğü için. Adam içindeki iğrençliği sansürsüz yazmış. Her şerde bir hayır vardır. 2011 sonrası demokratik teyakkuz yeteneği azalmış toplumun çoğunluğu yeniden canlandı, bu olaylar ve bu Gezi Zekâlı beyaz sığırlar sayesinde.
***
Bir de Erdoğan nefreti sebebiyle
Arcayürek kaşarının kusmuklarını yalayan ve utanmadan İslam düşmanlarıyla ittifak edip kendine "dindar" diyen alçaklar var. Kimlerden talimat aldığını iyi bildiğimiz bu MOSSAD beslemelerinin kirli oyunları yakın zaman içinde kamuoyuna açıklanacak ve cezalarını alacaklar. Gezi Zekâlılara kızmayın, onlar hep aynıydı. Mühim olan bu nevzuhur beslemelerdir.
Gezi Zekâlığın ortalamasını iyi yansıtan Cüneyt Arcayürek'in faşist zihniyetine karşı Hizmet ile AK Parti tabanı bir bütün halinde dik duruyor.
Bu İslam düşmanı zihniyet hükümetin olduğu kadar Hizmet Hareketi'nin ve Fethullah Gülen Hocaefendi'nin de düşmanı. O yüzden hiçbir dış kaynaklı fitne bu bütünlüğü bozamaz, bozamayacak.
2014'te bunu herkes görecek zaten.