Bazen bazı haberleri herkesten sonra öğrenmek iyi geliyor. Ama sonucu değiştirmiyor. Ben de geçen yıl tanışmaktan çok memnun olduğum güzel insan Shell Kurumsal İletişim Direktörü Yankı Özkan Yıldırır'ın acımasız ölüm haberini pazartesi öğlene kadar duymamıştım.
Öğrenince kahroldum.
Ölüm şekli, gençliği, ölümün yakışmaması artık ne derseniz, uzun uzun baktım habere ve kabullenemedim. İsim benzerliği olduğunu düşünmek istiyordum. Ama ne yazık ki gerçekti. Sevgili Yankı Özkan, 78 yaşındaki kayınpederinin hiç beklemediği bir anda gelen kurşunlarından kaçamamıştı.
Bu cinayetin kadına karşı şiddete bir çeltik daha atmış olmasına da Yankı'yla ilgili böyle bir yazı yazıyor olmaya da inanamıyorum.
Geçen yıl Sabah Gazetesi'nin sponsorluğunda, benim de moderatörlüğünü üstlendiğim Shell tarafından düzenlenen Enerji Konferansı için sık sık görüşmüştüm.
Shell Türkiye Ülke Müdürü Ahmet Erdem, bizim grubun Kurumsal İletişim Direktörü Fecir Alptekin'in de aralarında olduğu küçük bir grup yemekte buluşmuş, hepimiz hayatın hızından, koşuşturmalarımızdan azıcık şikâyet etmiştik. Ama güzel de sohbet olmuştu.
Derken konferans sonrası kurulan bu dostluğu sürdürmek istedik ve yine bir yemekte buluştuk. Yankı 20 dakika gecikti. O toplantıdan diğerine koşturuyor ve yemek için ara vermek bile bazen lüks olabiliyordu. Yine koşuşturmalarımız, güne yetişememelerimiz üzerineydi sohbetimiz ve doyamadık. Yine buluşalım diye sözleştik ama onu gerçekleştiremeden bu acı haberi aldık.
Bu acı vesileyle oğlu Umut'u 17 yaşında bir arkadaş kurşunuyla kaybettikten sonra tam 19 yıldır silahsızlanma için mücadele veren Umut Vakfı Kurucu Başkanı Nazire Dedeman Çağatay'ı yılmadan savaştığı için kutlamak istiyorum. Geçen yıl 28 Eylül'de, Umut Vakfı'nın düzenlediği 'Bireysel Silahsızlanma Günü'nde Nazire Dedeman Çağatay'ın verdiği son rakama göre bireysel silahlanma nedeniyle yılda 4 bin 500 kişi yaşamını kaybediyor. Daha korkunç bir rakam olabilir mi?
Nazire Dedeman her yıl 'Sessiz Ayakkabı Yürüyüşü' etkinliği yapıyor, yetkililerin, herkesin dikkatini çekmek için çabalıyor ama Türkiye'de ne yazık ki bireysel silahsızlanma diye bir kavrama yer yok. Artık yetmez mi? Daha kaç Yankı'nın ölmesi gerekiyor?
Sevgili Yankı mekânın cennet olsun.