Bir sosyal sorumluk projesinde jüri üyesi olmamı isteyince Kredi Kayıt Bürosu uzun zaman sonra dikkatimi çekti. Üniversiteli gençlere dönük harika bir projenin üzerinde çalışıyor KKB. Onu başka bir yazıya bırakıyorum. Proje bahanesiyle Genel Müdür Kasım Akdeniz'le bir araya geldiğimizde Türk halkının kredi kullanma alışkanlıkları, kayıt bürosunun takibi, geçmiş yılların acı deneyimleri ve şimdilerde uygulamaya başlayacakları yepyeni sistemleri konuşma fırsatı yakaladım çünkü.
Sondan başlayacak olursam, Kredi Kayıt Bürosu (KKB) Ocak 2014'te Bireysel Borçluluk Endeksi yapmaya başlamış. KKB bireysel kredi notunu çıkarıyor ve bir kişi örneğin bir kredi başvurusu yaptığında bankanın sorgulamasını KKB yerine getiriyor ve bu kişinin söz konusu krediyi 18 ay içinde ödeyip ödemeyeceğini, yani o kredinin dönüp dönmeyeceğini, 24 ay içinde de gecikme olup olmayacağını öngörüyor.
Vatandaş için de güzel bir yanı var bu borçluluk endeksinin. Kişi kendi borçluluk endeksini inceleyerek, finansal geçmişi ve ödeme alışkanlıkları hakkında bilgi edinme hakkına sahip oluyor. Bir nevi finansal karne bu. Şayet kişi hep kredi kartı ödemelerini gününde yapmış, aldığı konut ya da tüketici kredisini vaktinde ödemişse notu çok yüksek oluyor. Ama Kasım Akdeniz, bazen de unutulan hesaplardan kalan küçük hesaplar yüzünden kredi borçlarını hep düzenli ödese de bazı kişilerin yüksek olması gereken notun düşük çıktığını da söylüyor. Üstelik üye olarak kimlik numarasıyla bu bilgilere ulaşmak çok kolay.
2013'te 320 milyon sorgulama
KKB, 1995 yılında 9 büyük banka tarafından kurulmuş ve isteyen herkesi üye kabul etmişti. Kasım Akdeniz, Türkiye'de 29 milyon kredi kartı müşterisi olduğunu söylüyor. 2001 yılında KKB 6 milyon sorgulama yaparken, bu rakam 2013'te 320 milyona çıkmış. Öyle ki her bir müşteri yılda 11 kez sorgulanmış. Bu da gösteriyor ki özellikle son yıllarda hem kredi kartı başvurusunda bulunan hem de emlak, otomobil ya da tüketici kredisi kullananların sayısı müthiş artış göstermiş.
KKB'nin 2011 yılından itibaren bu sistemi reel sektöre açması önem taşıyor. Reel sektör kredi risklerini KKB'yi kullanarak öğrenme fırsatını yakalıyor. Ne de olsa ödenmeyen çeklerde hapis cezası gibi önemli bir yaptırımın ortadan kalkması piyasaları olumsuz etkileyen bir faktördü ama bir cep telefonundan o çekin dönüp dönmeyeceğini çok hızlı bir şekilde öğrenmek mümkün. Öğreniyorum ki bu sistemi 110 bin kişi halihazırda kullanıyor.
Bir de daha güzeli KKB not danışmanlığına başlamış. "Ücret karşılığı mı" diye sorunca Akdeniz, 'Neredeyse bedavaya yapıyoruz ve diyelim ki kişi kredi ödemelerini düzensiz yapıyor. Onun düzenli yapmasını sağlayarak, kredi notunun yükselmesine yardımcı oluyoruz' diyor.
Neticede finansal okur yazarlık çok önemli bir konu. Herkesin kendi finansal bilgilerini, geçmişini, geleceğini iyi takip edip, planlaması için sanıyorum Kredig Kayıt Bürosu gibi kuruluşlar büyük önem taşıyor. Üstelik Türkiye'de bu kuruluşun işini yapan başka bir mercii de yok.