Türkiye'nin en sıkı işkadınlarından birinin Işık Keçeci Aşur olduğunu söyleyebilirim.
Starbucks Türkiye'ye yatırım kararı aldığında tanımıştım Aşur'u. Başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerde art arda Starbucks'lar açılırken, Aşur da girişimcilik yanı ağır basınca kendi işini kurmaya yönelmiş ve Caffe Nero'ları getirmişti.
Kısa zamanda bu kahvelerin sayısının 35'e çıkması tesadüf değil. Üstelik bu yıl sonunda da 56'ya çıkacakmış. Aşur'a bu büyüme de yetmemiş olacak ki TAV'ın iştiraki BTA'nın İcra Kurulu Başkanı Sadettin Cesur'u her yakaladığında havalimanı ve deniz otobüslerinde Caffe Nero açmak istediğini anlatıp durmuş ve sonunda yaptığı pazar araştırmaları ile Cesur'u herkesten önce ikna etmeyi başarmış. Aşur, geçen akşam bu yeni ortaklığı anlatmak üzere evinde küçük bir davet verince, Lübnanlı eşi Mustafa Aşur ile tanışma şansı buldum. Aşur'u hep merak ederdim. Petrol sektöründe hatırı sayılır bir yeri vardı ancak hiç ön plana çıkmıyordu. Oysaki babasının da kurucu ortak olduğu Delta Petrol'deki ortağı Mehmet Habbab'ı çok daha yakından tanıyoruz.
Aşur, sohbet sırasında bombalar altındaki yaşamlarını, dedesinin Lübnan'daki kaosta nasıl her şeyini kaybettiğini ve babasının İsviçre'de sıfırdan her şeye nasıl yeniden başlayıp hatırı sayılır bir zenginliğe ulaştığını anekdotlarla anlattı.
Aşur ailesi, her şeyini kaybetse de ticareti iyi bildiğinden yeniden iş kurmak konusunda cesur davranmış ve karşılığını da almış.
Sonunda 1980'lerde Ceyhan'da yaptıkları yatırımla Mehmet Habbab ile birlikte Akdeniz'in en büyük depolama tesisini kurarak, hatırı sayılır bir büyüklüğe erişmeleri hiç de zor olmamıştı.