Barton'un Türkiye'de olduğu günlerde ABD'de özellikle New York'ta sokak protestoları artmıştı. Wall Street İşgalcileri adı verilen göstericilerin hareketi internet üzerinden çok hızlı yapıldı ayrıca. Göstericiler, en zenginlerin oluşturduğu yüzde 1 yüzünden, Amerikan halkının yüzde 99'unun çile çektiğini söylüyor.
Barton'a o gün, "Siz yüzde 1'in içinde misiniz" diye sorunca şu ilginç cevabı da aldık:
"Evet yüzde 1'in içindeyiz ama çok çalışıyoruz. Zenginliğin sadece yeniden dağılımına bakarsak kötü bir yere gideriz. Devletin bu meseleyi çözmesini bekleyemeyiz. Çin, Türkiye, Kanada gibi ülkelerin devletleri iyi çalışıyor ama birçok yerde devletlerin parası yok bunu çözmek için. Demokratik hükümetler kamuoyu yoklamalarıyla ülke yönetmeye çalışıyor. Uzun vadeli bir programları yok. Bence göreceğimiz şu. Bir devrim olacak, Fransız Devrimi gibi değil ama. Bedava öğlen yemeklerinin olmadığını göreceğiz."
Dominic Barton'a göre protesto iyi bir şey. Ama sokaktaki insanlar halkın yüzde 2'si. Sesi yüksek çıkan bir grup ama Çay Partisi gibi azınlık aslında. Tüm bunların sorunu ise dünyada yaşanan güçlü liderlik sorunu, özellikle de Batı dünyasında. Son olarak Dominic Barton'dan öğreniyorum ki Barton, ABD'li CEO'larla konuşuyor. Yakında önerecekleri reformları konuşmak üzere ABD'li CEO'lar ABD Başkanı Obama ile görüşecekmiş. Barton, "CEO'lar Obama ile görüşmek istiyor. Obama iş dünyası ile tanışık değil. O ortamlarda bulunmamış. Kabinede daha çok akademi kökenli insanlar var" diyor.
Barton'un söylediği çok ilginç. ABD'de de yılda 2 milyon iş yaratılabilir ama altyapı yok. Havalimanları, demiryolu, enerji altyapısı berbat bir durumda. Bunu düzeltmek 250- 300 milyar dolarlık bir yatırım gerektiriyor. Çinli ve Kanadalı gibi yabancı yatırımcılar bu yatırıma para harcamaya hazır ancak düzenleme yok. İşte ABD'li CEO'ların Obama ile görüşmesinde masaya gelecek konulardan en önemlisi bunlar.