Şu günlerde dünya çapında önemli işadamlarının yolu İstanbul'dan geçiyor. İşte bunlardan biri de Coca-Cola Başkanı Muhtar Kent'ti. Kent önce Sabancı Üniversitesi'nde öğrencilerle buluştu. Sonra da Türk Telekom'un yöneticilerine ve iş ortaklarına kapalı bir toplantısına katıldı.
İşte bu toplantıya davet edilen küçük bir grup gazeteci arasındaydım. Muhtar Kent'i, aylar önce Atlanta'da yaptığı 125'inci yıl konuşmasından sonra ilk kez yeniden dinleme fırsatı yakaladım. Kent, senede bir ya da iki kez kendi dilinde konuşma yaptığı için bu toplantıya ayrıca önem vermişti ve üstelik "Bizleri şu son 20 yılda hiç bir şey telekomünikasyon sektörü kadar etkilemedi" diyerek biraz da hayran olduğu bir sektörün yöneticilerine ve iş ortaklarına seslenmekten dolayı mutluydu.
Dünyada önümüzdeki yıllarda oluşacak 1 milyar yeni orta sınıflın varlığından söz eden Kent, başta Güney Amerika ve Afrika olmak üzere dünyanın bir kısmının krizden etkilenmeden büyüdüğünün altını çizdi toplantıda. İlginç bir şekilde ABD'nin krizden çok etkilense de kendi sektöründeki göstergeleri de dikkate alarak harcamaların o denli düşmediğinden de söz etti. Bu durumu, "Tüketici kesenin ağzını tam kapatmadı ama kaygı var" diye açıkladı.
Konuşmasında bana en ilginç gelen noktalardan biri de 30 yılın üstünde bir çalışma hayatı olan ve dünyanın dört bir yanında yaşayan ve çalışan Muhtar Kent'in Türkiye ile ilgili tespiti oldu. Kent, "1978'den beri yurtdışında çalışıyorum. Son üç yıldır şunu gözlemliyorum. Türkiye'ye saygı geldi. Herkes tasvip etmeyebilir ama bakıyorum eskiden sohbetlerde Türkiye'ye sıra gelmezdi, şimdi hemen ikinci cümlede Türkiye'den söz ediliyor. Bunu kaybetmemek lazım." İlginç değil mi?