Tek önemli gündem maddemiz yok ki. Araya Libya'da büyük hayal kırıklığı yaşayan, milyar dolarlık işlerini bir kenara bırakıp can derdine düşen Türk işadamlarının durumu girince, tekstil ve konfeksiyonun yüzde 40 vergi şokuna ara vermiştim.
Önemli gelişmeler olduğunu öğrenince yeniden bu konuya dönüyorum. Ne de olsa, 2011 yılında Türkiye ekonomisi için hayati önemi olan konulardan biri olmaya aday.
Tekstil ve konfeksiyon sektörünün Ankara'nın hazırladığı Uzakdoğu'dan tekstil ve konfeksiyon ithalatına yüzde 40 vergi önerisine hazırlıksız yakalandığını ve lobi yapamadığını yazmıştım. Oysa öğreniyorum ki kapalı kapılar ardındaki lobi son sürat devam ediyor.
Yüzde 2 enflasyon artar!
Önceki gün perakendenin en büyüklerinden olan ve yurtdışından 15 milyon adet ürün getiren bir şirketin sahibi, "Biz Başbakan Erdoğan ve bakanlarla görüşüyoruz. İthalat yapmamamızın söz konusu olmadığını anlatıyoruz. Bakın bu vergi bizim ithalatımızı engellemeyecek. Olacak olan şu. Dış giyim pahalanacak ve bu enflasyona yüzde 2 etki yapacak" deyince işin boyutunun değişmekte olduğunu düşünmeye başladım.
Öğrendiğim, sektörün bir rapor hazırladığı ve tek tek bakanlarla görüşmeye devam ettiği. Ali Babacan ve Mehmet Şimşek'in sektörün raporunu ve temsilcilerinin anlattıklarını paylaşıyormuş ancak Zafer Çağlayan farklı düşünüyormuş.
Bakan Zafer Çağlayan'ın farklı düşünüyor olmasına rağmen, yüzde 40 verginin revize edilerek düşürülmesi ihtimalinin giderek güçlendiğini size söyleyebilirim.
İsmini yazmamı istemeyen ancak kendi pencerelerinden durumu tüm yalınlığıyla anlatan işadamının söyledikleri ilginç. Yüzde 40 verginin kısa vadede kulağa hoş geldiğini ancak uzun vadede perakende sektörünü yıpratacağını iddia eden işadamının anlattıkları özetle şöyle:
* Evet bizim kendi fabrikamız var ama ucuz üretim yaparak rekabet edemez. Fabrikada mühendisler çalışıyor, ileri teknoloji ile üst markalara üretim yapıyor. Yani bize fiyat tutturamaz.
* Orta ve alt gelir grubuna fiyat tutturabilmek için biz gidip Anadolu'daki atölyelere iş yaptırıyoruz. Bir kısmını da ithal ediyoruz. Bugün perakendeciler ürünlerin yüzde 35'ini ithal eder. Çünkü Türkiye'de dış giyimde ne böyle bir kapasite var ne de fiyat tutturulabilir. Trikoda aynı şekilde.
* Biz 15 milyon adet ürün getiriyoruz. Yüzde 40 vergi konsa da ithal edeceğiz çünkü öyle bir kapasite zaten içerde yok.
* Bu ne anlama gelecek diye sorarsanız söyleyeyim. İnsanlar yüzde 20-40 daha pahalı giyinecek. Bizim yaptığımız hesaplara göre enflasyonu yüzde 2 tetikleyecek.
* Şu anda ithalat rakamları konusunda referans fiyat uygulaması var. Oysa fiili ithalat rakamları öyle değil. Yani 10 liraya gömlek alıyoruz. Referans fiyat demek Türkiye'de bu gömleği 20 liraya satıyoruz diyelim. Onun vergisini alıyor devlet ve 20 liralık ithalat yapmış gibi gösteriliyoruz. Oysa öyle değil. Aslında kanunda yeri yok. Sektör olarak dava açtık. Kazandık ama sonra üstüne gitmedik.
* Hükümetin bakanları bizi dinledi. Onlar da liberal ekonomiden vazgeçmenin doğru olmadığını biliyorlar. Başbakan Erdoğan da bir daha inceleteceğini söyledi bize. Bekliyoruz.
