PEKİ, adına pek kriz denmese de yaşanan bu dalgalanma Varyap gibi yüz milyonlarca dolarlık projelere dalmış şirketleri nasıl etkiliyor? İzlenen kriz politikası nasıl? Tüketiciler hangi projelerle ilgileniyor? Bu soruların cevabını da Süleyman Varlıbaş şöyle yanıtlıyor: "Emlak geliştirme en zor yapılabilen, finansı ve hazırlamasıyla çok uzun emek, sermaye ve birikim isteyen bir iş. Türkiye'de işler iyi gidince, diğer sektörlerde faaliyet gösterenler de bu sektöre yatırım yaptı. Çok fazla proje ortaya çıktı. Özetle gayrimenkul sektörü plansız ve programsız gelişti. Dalgalanma tam da bu zamana denk geldi. Bu karmaşa içinde insanlar kafa karışıklığıyla nereden hangi projeyi alacaklarını bir türlü kestiremediler. Ama piyasadaki şartlar eskiye göre cazibesini kaybedince bu sektöre giren pekçokları projelerini dondurdu. Aslında bir ayıklanma dönemi yaşandı. Tüketiciler de daha seçiçi oldu. Biz dalgalanmayı görünce ilk yaptığımız şey mevcut işlerimize hız vermek oldu. Başkaları yavaşlarken, tersini yaptık yani. Gelecek risklerden korunduk böylece. İşleri zamanından önce bitirerek maliyetlerimizi de düşürdük. Malzeme fiyatlarından daha az etkilendik. Nitekim demir 2-3 ay öncesine kadar 800 YTL iken, bugün bin 500 YTL. Yani yüzde 100'e yakın artışlar oldu. Ayrıca gördük ki, kriz dönemlerinde insanlar daha çok bitmiş konut satın almak istiyor."