* Yeni bir kriz dalgasının içine girdiğimizi düşünüyor musunuz?
Çok uğraştık. Gerçekten çok emek verdik. Bana sordukları zaman "Birkaç ay içinde kriz olur mu" diye, 'Yok canım' derdim. Demek ki doğru değerlendiremiyoruz.
* AK Parti'nin kapatma davasıyla başlayan süreç sizi umutsuzluğa itti mi?
Dünya ekonomisinin 6 aydır en kötü krizin içinde olduğu bir dönemde içeride böylesine bir kriz yaşanması tabii ki itti. Demokrasi bana göre çoğunluğun değil azınlıkların korunduğu bir rejimdir. Ben hep şunu söylerim. Jean- Jacques Rousseau, Voltaire'e der ki, "Söylediklerinin hiçbirine katılmıyorum; ancak onları söyleyebilme hakkını savunmak için hayatımı vermeye hazırım!" Ben hiçbir şekilde bugünkü yönetimin düşünceleriyle bağdaşmıyorum ama onu özgürce ifade etmesini kabul edeceğim. Fakat ondan eşit bir yaklaşım göremediğim için ben kendimi tehdit altında hissediyorum. Biz de ne yazık ki karşılıklı, sürekli bir kavga eder buluyoruz kendimizi. Onun için en sevilmeyen ülke oluyoruz. Her yerde en kavgacı biz oluyoruz. Cumhuriyet Başsavcısı iktisattan anlamak zorunda değil, onun takvimi var. Ama ülkeyi yönetenin dünya ekonomisinin gidişatına bakarak, nerede hangi tartışmanın olduğunu belirlemesi gerekirdi. Anayasa'nın müzakeresi ve demokratik özgürlükler, söz verildiği gibi açılmış olsaydı yani bunun içinde türban da diğer konular da birlikte yer alsaydı böyle olmazdı herhalde.