Cemiyet hayatının ünlü bir siması, en ücra köşelerine gittiği Anadolu'dan ilginç anekdotlar anlatıyor.
Siirt ve Van'da gördüğü çaresiz kadınlar ve çocuklar için yapmaya çalıştıkları projelerden söz ediyor.
Elif Dürüst'ü daha çok magazin sayfalarını süsleyen güzel fotoğraflarıyla tanıdığımdan belki, üst üste yaptığı ekonomi ve felsefe alanlarındaki yüksek lisansı ve ardından çoğunu ceplerinden ödeyerek düzenlediği eğitim programlarını duyunca hem şaşırıyor, hem de takdir ediyorum.
Aralık Gönüllü Eğitim ve Kültürel Araştırmalar Derneği'ni 2004 yılında, Şirin Yalçın, İskender Savaşır, Zeynep Koçak ve Oya Fidanoğlu ile birlikte kuran Elif Dürüst, Yalçın Ayaydın'ın yönetimindeki İpekyol ile yeni bir sosyal sorumluluk projesine daha başladı.
Bir yıl süreyle İpekyol'un desteğiyle Van'daki kadın sığınma evinin ihtiyaçları karşılanacak ve yine Van'da 8 bin yoksul insanın yaşadığı bir mahalledeki
Toplum Merkezi'nde kadınların dikiş dikip para kazanmaları için bir küçük atölye kurulacak.
Dün Yalçın Ayaydın ve Elif Dürüst'le buluşup projenin detaylarını konuştuk.
Yalçın Ayaydın şimdiden dikiş makinelerini ve overlokları merkeze göndermiş.
Yakında kumaşı da belirleyip, kalıplarla birlikte göndereceklermiş. Burada dikilecek olan giysiler İpekyol mağazalarında satışa sunularak, elde edilecek gelir bu toplum merkezinin ihtiyaçlarının giderilmesinde kullanılacak.
Elif Dürüst ve Şirin Yalçın'a, bu projede Van Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'e bağlı olarak hizmet veren Van Kadın Eli Eğitim Derneği
yardımcı oluyor.
Aralık Derneği'nin İpekyol ile yaptığı bu işbirliği sayesinde Van'daki çaresiz kadınlar hem teşvik edilmiş olacak hem de ihtiyaçları için kendi paralarını kazanmalarının önü açılmış olacak.
Kimbilir belki içlerinden bazıları biraz cesaretlenecek ve kendi işyerini dahi kurabilecek.

T-shirt'lü destek
Yalçın Ayaydın, şu anda Van Kadın Sığınma Evi'ne destek olmak için bir t-shirt çıkarttıklarını ve İpekyol mağazalarında satışa sunduklarını söylüyor. Bu t-shirtlerden elde edilecek olan gelirin tamamı Van'a gönderile cekmiş.
Doğrusu pek çok sosyal sorumluluk projesinden bu sütunlarda söz ediyorum.
Ancak farkına vardım ki, bu benim dile getirdiğim tekstil ve konfeksiyon sektöründe yapılan çok az sayıdaki projeden bir tanesi.
Ayaydın diyor ki, umarım bu tüm sektöre örnek olur. Neticede yüzlerce mağazası olan pek çok marka var. Para kazanıyoruz. Şimdi bu kazandığımızı paylaşmanın zamanı geldi.
Haksız da değil. Tekstil ve konfeksiyon sektörü, bu tarz projelerde diğer sektörler kadar ön planda yer almıyor. Hatta hiç yer almıyor.

100 bin çocuk tiyatroya!
Bu arada Elif Dürüst'ten öğrendiğime göre, Aralık Derneği bugüne kadar İstanbul'un arka mahallerindeki tam 10 bin çocuğu tiyatroyla buluşturmuş.
Dernek, 2010 yılının kültür başkenti seçilmesini de vesile ederek İstanbul'da 100 bin çocuğu tiyatroya götürmeyi hedeflemiş.
Yetiştirme yurtlarındaki çocukların da müzik dersi almalarına ön ayak olan dernek, Diyarbakır'da ressam İsmail Acar'ın desteğiyle Güzel Sanatlar Resim Bölümü öğrencilerine de ders olanağı sağlamış.