Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

Vicdanınız ile tatilinizi nasıl dengeleyeceksiniz?

Son günlerde duyduğum en anlamlı sorulardan biri bu. Küresel ısınmanın acı izleri sanıyorum en çok Türkiye'de görülmeye başladı. En son okudğum haber, kuş cenneti olarak bilinen Manyas Gölü'nün de sularının çekilmeye başlamasıydı.
Demek istediğim birbiri ardına ortaya çıkan doğal kanıtlar, doğanın hızla ısındığını ve insanoğlunun kendi eliyle yaptığı tahribin kötü sonuçlarını yaşamaya başladığını gösteriyor. Hal böyle olunca, küresel ısınma konusu şirketlerin de en önemli gündem maddesi oldu bile.
Bu bağlamda, yukarıdaki soruyu müşterilerine soran şirketi merak ediyorsanız, hemen söyleyeyim: British Airways .
Şirket, 'dünyamız pahasına olmadan da seyahat etmenin mümkün' olduğunu, neler yaptıklarını bir bir müşterilerine anlatarak açıklıyor.
Küresel ısınmanın bir numaralı sebebi sayılan atmosferdeki karbondioksit gazının miktarının çoğalmasına sebeb olan şirketler arasında kuşkusuz uçak şirketleri de geliyor.
Her ne kadar bildiğim kadarıyla hala en büyük zararı kara yolu taşıtları verse de uçak şirketleri duyarlı olmaya başlamış.
British Airways diyor ki, bir yolcu olarak sizin endişelerinizi azaltacak girişimlerde bulunduk.
Bu ne demek, hemen anlatayım. Şirket, web sitesinden yapılan işlemleri çoğaltarak, kirlilik ve maliyetten büyük bir tasarruf sağlamış mesela. Müşterilerinin de, 'Konfirmasyonların elektronik posta yoluyla yapılması ve elektronik billetler sayesinde, tek bir sayfa dahi kağıt kullanmamış oluyorsunuz" diyerek içlerinin rahat etmesini sağlamaya çalışmış.
Bu arada British Airways'in bu konudaki duyarlılığı öyle bir hale gelmiş ki, Londra Heathrow'da yapımı devam eden Terminal 5'te yeşil uygulamalara standart getirilmiş.
Yılda 65 milyon yolcu kapasitesine sahip olan T5, yeni yatırımla 90 milyon yolcu kapasitesine çıkacak ve bunun için şu anda yapılan yatırım 4.3 milyar paund.
İşte bu terminaldeki inşaat atıklarının yaklaşık yüzde 85'i geri dönüşüme tabii imiş.
Yeni terminalin ısınma gereksiniminin yüzde 85'i mevcut havalimanı ve trafonun atık ısısından karşılanacakmış ve suyu da yağmur suyu ve yeraltı sularının bir karışımından elde edeceklermiş.
T5 kapsamındaki yeni tesislerde kullanılan tüm keresteler de sürdürülebilir kaynaklardan temin idilmiş. Sahanın peyzajında, yaklaşık 20 bin adet çalı ve ağaç yer alıyormuş. Ve ulaşımın yüzde 40'ının da kamuya açık ulaşım ile gerçekleştirilmesi hedefleniyormuş.
Özetle söylemek istediğim yukarıda uzun uzun anlatarak Türk şirketlerinde de duyarlılık yaratmaya çalıştığım örnekler bitecek gibi değil. Sanırım gelecek nesillerin daha iyi bir dünyada yaşamasını isteyen herkes yukarıda sadece bir şirketin yaşadığı dönüşümü okumaktan mutlu olmuştur.
Atmosferdeki karbondioksiti emsin diye ne kadar çok ağaç dikilirse o kadar temiz ve daha az ısınan bir dünya olacak. Bunu da hep hatırlayın.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA