Gezi Parkı kimlerin başını yakmadı ki! Son kurban Eskişehir Valisi Azim Tuna. Medya, onun, İsmail Saymaz'a gönderdiği e-mail ile çalkalanıyor. Yüksek dereceli bir devlet memurunun, özel bir mektupta dahi böylesine hakaretamiz cümleler kullanması yakışıksız kaçmış.
Tuna, Saymaz'a "Bir daha aynı şekilde yorum yaparak bu konuyu işlersen sen adi ve şerefsizsin. Yerin altı da var unutma, eninde sonunda orada görüşeceğiz" diyor.
Ben şahsen bunu bir tehdit olarak değerlendirmiyorum. "Yerin altı da var" cümlesi, sadece "Ahiret'te hesaplaşma" anlamında kullanılmış.
Ama "adi ve şerefsiz" kelimeleri, hatta "Oğlum İsmail" hitabı, kabul edilemez. Vali Tuna, öfkesinin kurbanı oldu. Nedense baştan beri, Ali İsmail Korkmaz'ın hayatına kastedenleri korumaya çabalıyor. Meselâ olayı açıklarken, (11 Temmuz) "Kendi arkadaşlarına zarar verip, polis yaptı süsüne büründürmeye çalışıyorlar" dedi. Hep polisi himaye etti. Eskişehir'deki Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği notta da, Ali İsmail Korkmaz'ın "protesto eylemlerinde yaralandığını ve kaldırıldığı hastanede öldüğünü" beyan etti. Oysa o tarihte bant kayıtları ortaya çıkmış ve failler tutuklanmıştı. Haklarında kasten adam öldürmekten dava açılmıştı. Bir numaralı sanık da polis memuru.
Mamafih, "Tehdit ediliyorum" diye ortaya çıkan gazeteci İsmail Saymaz'ın olaydan kahramanlık devşirmeye gayret ettiği izlenimini edindim. Valinin yazısını tehdit gibi sunarak bir mağduriyet yaratmaya çalışıyor. Oysa öfkeyle kalkıp, zararla oturan asıl valinin kendisi.