ATV'de Adnan Menderes ile opera sanatçısı Ayhan Aydan'ın aşkını konu alan "Ben Onu Çok Sevdim" dizisi başladı. Merakla bekliyordum; ilgiyle seyrettim.
Menderes'in evlilik hayatı arızalı. Ama bu, Berin Hanım'a karşı hem sevdalı, hem saygılı olduğu gerçeğini unutturmamalı.
Mükerrem Sarol'dan dinlemiştim:
"Menderes, bir aşk çocuğuydu. Tevfika Hanım, gönlünü Kâtipzâde İbrahim Ethem Bey'e kaptırır.
Şair ruhlu Ethem'i deli gibi sever. Aile itiraz edince, Tevfika Hanım, yüreğine hâkim olamaz ve erkeğine kaçar."
Menderes, hem annesini, hem de babasını peş peşe, küçük yaşta kaybeder. Ona 6 yaşına kadar ablası Melike, bir anlamda annelik de eder. Ama Melike de, anne babası gibi veremden ölür. Adnan Menderes'i babaannesi Fitnat Hanım büyütür. Verem korkusu ile geçer yıllar. Menderes, hava kararmadan evde olmalıdır; terlerse hemen üstü değiştirilir. İşte böyle bir hayat... Küçük yaşta yaşadıkları, ona, hassas, ince ruhlu, ama aynı zamanda fevri bir kişilik kazandırdı.
Bir aşk çocuğu olan Menderes'in kendisi de peş peşe aşklar yaşadı.
Menderes, 17 yaşındayken, sarı saçlı, mavi gözlü Ayşe'ye sevdalanmıştı.
O çevrenin kabul edemeyeceği bu aşk, faciayla neticelendi.
Babası, kızını öldürdü.
Menderes, milletvekili olduktan sonra, Mukaddes Hanım'la tanıştı.
Mukaddes Hanım, Atatürk'ün yakın arkadaşı, eski Konya Valisi Hayri Vaner'in kızı, Çalışma Bakanı Sadi Irmak'ın baldızıydı. Mukaddes Hanım bana, Menderes'in yazdığı eski Türkçe mektupları göstermişti, hatta okumuştu. O kadar güzel ve duygu dolu cümlelerle aşkını ifade etmişti ki... Mukaddes Hanım'ı Menderes bir seyahat sırasında tanımış; bavulları karışmış; sonra da aralarında bir hissi bağ doğmuş.
Menderes, Ayhan Aydan'la beraber olmaya başladıktan sonra da Mukaddes Hanım'dan ilgisini esirgemedi. Nitekim Suzan Sözen aşkı da, Ayhan Aydan'ın sevgisini söndürmedi. Yassıada'ya düşünceye kadar, Ayhan Aydan'a haftada bir iki çiçek gönderme alışkanlığını bozmamış.
"Bu nasıl iş" demeyin.
Gençliğini yaşayamamış, otoriter bir babaannenin büyüttüğü, yetim bir çocuğun sevme ve sevilme ihtiyacı olabilir. Zaten, Berin Menderes'ten de hiç vazgeçmedi.
Menderes Yassıada'dayken her ikisinin birbirlerine yazdığı mektuplar, derin bağlılıklarını yansıtıyordu.