ABD Dışişleri Bakanı Kerry, "Mısır ordusu ülkede demokrasiyi yeniden inşa etmektedir" demişti. Daha sonra bu darbeci tavrını kısmen telâfi etmeye çalıştı: "Tüm taraflar barışçı ve kapsayıcı bir çözüm için çalışmalı."
Mısır ordusunun Türk Silâhlı Kuvvetlerinden ilham aldığı anlaşılıyor. Bizde de müdahaleler, "kardeş kavgasını engellemek, ülkeyi uçurumun kenarından kurtarmak, demokrasiyi yeniden kurmak" gerekçeleriyle yapıldı. Hiçbir zaman askerler kalıcı olmayı hedeflemediler ama, askeri vesayet biçiminde varlıklarını hep sürdürdüler, siyaseti etkileyip yönlendirdiler. "Nasıl olsa gidici" gerekçesiyle darbeye sahip çıkmak doğru değil. Çünkü gitseler bile vesayet devam ediyor ve üzerine askerin gölgesinin düştüğü bir demokrasi kötürüm kalıyor.