Japonya'da bir çocuk 10 yaşlarındayken trafik kazası geçirmiş ve sol kolunu kaybetmiş. Oysa judocu olmak istiyormuş.
Oğlunun üzüntüsünü gören babası, ünlü bir judo ustasına giderek yardım istemiş. Usta, ertesi günden itibaren 5 yıl boyunca çocuğa tek bir hareket göstermiş.
Her gün bu hareketi tekrarlamasını söylemiş.
Çocuk zaman zaman sıkılıyor ve ustasına
"Bunu iyi öğrendim.
Bana başka bir hareket öğretir misin?" diyormuş. Hocanın cevabı her zaman aynıymış: "Sen sadece bu hareketi çalış."
Aradan 5 yıl geçmiş.
Günün birinde, judo ustası talebesine, "Seni büyük bir turnuvaya yazdırdım, hazır ol" demiş. Çocuk şaşırmış, "Hem sol kolum yok, hem de yalnız tek bir hareket biliyorum" diye itiraz etmiş.
Maç günü, rakibine bildiği tek hareketi yapmış ve kazanmış.
2'nci, 3'üncü maç, çeyrek final, yarı final, final... Hep o tek hareketi yapıyor, rakibini yeniyormuş. Şampiyon olmuş. Kupayı aldıktan sonra hocasının yanına koşmuş ve "Nasıl oldu bu iş? Tek bir kol ve tek bir hareketle nasıl kazandım?" diye sormuş.
İşte hocanın cevabı: "Bak oğlum, 5 yıldır aynı hareketi çalışıyordun. O kadar çalıştın ki, yeryüzünde o hareketi senden daha iyi yapan kimse yok.
İkincisi de, o hareketin tek bir karşı hareketi vardır, rakibini sol kolundan tutup çekmek."
Kıssadan hisse: Bazen farkına varmasak da, eksik gördüğümüz taraflarımız, aynı zamanda en güçlü taraflarımız olabilir. Yeter ki bu eksiklik zihinlerde olmasın. (Veysel Eroğlu'na teşekkürler)