Medya polemiklerine girmeyi sevmiyorum. Ama hakikati çarpıtan köşe yazarlarından hatalarını düzeltmeyi beklemek de benim hakkım. Onlar düzeltmeyince, tatsız bir tartışmaya ben de karışmış oluyorum.
Önce Ahmet Hakan, sonra da Mustafa Mutlu "iktidara yalakalık"tan söz ederken, Mehmet Ali Ilıcak'ı hedef aldılar ve onun yağcılıkta Yiğit Bulut'u geçtiğini söylediler.
Mehmet Ali, 14 Nisan 2011'de Radikal'e bir röportaj vermişti.
Röportajı yapan sormuş: "Kitap falan okumaz mısınız?"
"Hiç kitap okumadım" demiş Mehmet Ali. (Tabii roman okumadım anlamında böyle konuşuyor.) Gazeteci üstelemiş: "Anneniz Nazlı Ilıcak kızmıyor mu? Evlâdım niye okumuyorsun demiyor mu?"
Mehmet Ali cevap vermiş: "Okuduğum tek düzenli kitap Kur'an-ı Kerim. Onun dışında kitap okumam. Kitap okuyacağıma film seyrediyorum. O da bir vakit geçirme yöntemi."
Biraz magazin dünyasına dalmışlar; Hayko'dan söz etmişler. Muhabir, "Siz bir ara şarkı söylediniz değil mi?" diye sormuş. Mehmet Ali, Alem gece kulübünü işlettiğinden, orada 2-3 şarkı okuduğundan söz etmiş.
"Peki bu dünyadan, geceleri Kur'an-ı Kerim okumaya nasıl geçtiniz?" sorusuna da şu cevabı vermiş: "Babamdan gelen böyle bir tarafım vardır ama gençken içki içerdim. İçkiyi bırakmama sebep Tayyip Bey'dir. Tanıştığımızda daha Belediye Başkanı bile değildi. 'İçki içiyor musun?' dedi, 'İçiyorum' dedim. 'Bak yaradan o kadar güzel şeyler yaratmış, dalında yetişen portakal, üzüm... Neden onlardan içmiyorsun da bunlardan içiyorsun...' O gün akşam karar verdim. Vesile oldu. O tarihte bir de bana Kur'an-ı Kerim hediye etmişti... İmzalı. O zamandan beri her gece Kur'an okurum."