"Silâhlar sussun, sınır dışına çıkılsın" çağrısı, duygusal yanı ağır basan bir metin içinde yer aldı.
Bu metinde umut vardı: "Bugün artık yeni bir Türkiye'ye, yeni bir Ortadoğu'ya ve yeni bir geleceğe uyanıyoruz."
Kardeşlik vurgusu vardı: "Dicle ile Fırat, Sakarya ve Meriç'in kardeşidir.
Ağrı ve Cudi dağı, Kaçkar ve Erciyes'in dostudur. Halay ve Delilo, Horon ve Zeybek'le hısım ve akrabadır."
Paylaşılan bir hüzün vardı: "Akan kan, Kürdüne, Türküne, Lazına, Çerkezine bakmadan bu coğrafyanın taaa bağrında akıyor."
Ortak geçmişin hatırası, ortak gelecek vaadi vardı: "Çanakkale'de omuz omuza şehit düşen Türkler ve Kürtler, 1920 Meclis'ini birlikte açmışlardır.
Ortak geçmişimiz, ortak geleceğimizi de birlikte kurmamızı gerektirir."
Bütünlük mesajı vardı: "Bizi bölmek ve çatıştırmak isteyenlere karşı bütünleşeceğiz.
Ayrıştırmak isteyenlere karşı inatla birleşeceğiz."

Öcalan'ın verdiği kardeşlik mesajı Anadolu sınırını aşıp, Irak ve Suriye halklarını da kapsıyor. 1. Dünya Savaşı'ndan sonra çizilen yapay sınırları hatırlatırcasına, "Misak-ı Milli'ye aykırı olarak parçalanmış ve bugün Suriye ile Irak'ta yaşayan Kürt, Türkmen, Asuri ve Araplardan" söz ediyor.
Türkiye, PKK sorununu halledebilirse, Öcalan'ın cümlelerinden de anlaşıldığı gibi, Ortadoğu'da çok daha önemli bir role soyunabilir. Demokrasisini geliştirip, kardeşlik hukukunun gereğini yerine getirdikçe, model ülke olma konumunu güçlendirir. Ama tabii birçok ülke Türkiye'nin zincirlerinden kurtulmasını istemeyecektir. Kürtleri zayıf bırakıp, onları kullanmaktan da vazgeçmeyecektir.
Bu yüzden, tuzaklar kurabilirler. Çok dikkatli olmak gerekiyor.