Freedom House'a göre, yüzlerce gazeteci, akademisyen, muhalif parti yetkilisi hapishanede. Oysa bu kişilerin önemli bölümü darbe teşebbüsünden yargılanıyor. Daha yeni, MİT bir ihbar mektubunu Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu'na gönderdi. Mektuba göre, 2007'de Genelkurmay bünyesinde AK Parti'yi hedef alan bir darbe hazırlığı yürütülmekteydi. İhbar mektubunun doğru olduğunu, biraz hafızalarımızı kurcalarsak anlayabiliriz. Mehmet Baransu, Taraf gazetesinde, Eylül 2007'de yürürlüğe konan Bilgi Destek Faaliyet Eylem Planı'nı yayınlamıştı (20 Haziran 2008). Plan'da, "irticacı hareketin sorumlusu" olarak görülen hükümete, "milli devlete zarar verdiği" düşünülen anayasa paketine, "terörist" diye nitelendirilen Demokratik Toplum Partisi'ne karşı, kamuoyunu Türk Silâhlı Kuvvetleri'nin görüşleri doğrultusunda yönlendirecek bir dizi karar yer alıyordu: PKK'ya verilen desteğin bir sonucu olarak, bölge halkını rahatsız edecek faaliyetler yapmak. Bu desteğin bedelsiz kalmadığını göstermek. Siyasi ve etnik gruplarda ayrışmayı destekleyip, birliği bozmak. TSK karşıtı fikir ve eylemleriyle bilinen sanatçı ve yazarları yıpratmak. Uygun besteci ve sanatçılara TSK'nın savunduğu görüşler doğrultusunda eserler hazırlatmak.
Freedom House, subayların yanı sıra neden bazı medya mensuplarıyla, öğretim üyelerinin de hapiste olduğunu anlamayabilir. Askerin, psikolojik harekâtı, sivil toplum örgütleri, yargı ve medya desteğiyle yürüttüğünü bilmeyebilir. Ama biz biliyoruz. 28 Şubat'ta da böyle olmuştu. 2007 tarihli Bilgi Destek Faaliyet Eylem Planı'nda da aynı yöntem benimsenmiş:
"Kamuoyunu oluşturma gücüne sahip olan üniversiteler, üst yargı organları başkanları, basın mensupları, sanatçılarla temasın muhafaza edilmesi suretiyle, bu kişilerin TSK'yla aynı paralelde hareket etmesinin sağlanması. Temas için uygun zemin ve fırsatlar oluşturulacak. İş yemeği adı altında toplantılar yapılacak. Temas edilecek kişilerin TC'nin ve TSK'nın temel değerlerini savunan, koruyan niteliklere sahip olmasına özen gösterilecek. Uygun kişilerin seçilmemesi durumunda, faaliyet menfi olarak ve misliyle geriye yansıyacaktır."
"Bilgi Destek" kelimesinin "Psikolojik Harekât" yerine kullanıldığını, Psikolojik Harekât Dairesi'nin Bilgi Destek Dairesi'ne dönüştürüldüğünü hatırlatalım. Freedom House, bu bilgilere sahip olsaydı hâlâ öyle bir rapor yazar mıydı?
Bazı gazetecilerin, özellikle KCK kapsamında tutuklu olanların durumu, düşünce özgürlüğü kapsamında görülebilir. Ama gazeteci diye nitelendirilen grupta, silâhlı soygun, patlayıcı madde kullanma, polisle silâhlı çatışma gibi eylemlere karışanlar da var.