Freedom House, Türkiye raporunu açıkladı. Buna göre, Burkina Faso, Fas, Kenya, Libya, Mısır, Mozambik, Nijer, Tunus, Zambiya gibi ülkeler seviyesinde "kısmen özgür" bir konumda bulunuyoruz. "Bireysel özgürlükler risk altında" başlıklı bölümde ise şu ifadelere yer veriliyor: "Erdoğan hükümeti, son dönemde, devleti ve Kürt örgütleri hedef aldığı iddia edilen komplolara yönelik bir dizi yargılamada, yüzlerce gazeteci, akademisyen, muhalif parti yetkilisi ve subayı hapse attı. Türkiye şu anda cezaevindeki gazeteci bakımından dünyada lider ülke konumunda. Demokrasi savunucuları, hem basın özgürlüğü, hem de hukukun üstünlüğü konusunda derin endişelerini ifade ediyor."
Freedom House'un yanlış telkinlerin tesiri altında kaldığı ortada. Daha gerçekçi eleştiriler yapsaydı, belki, hükümeti harekete geçirip, bazı yasaların olumlu yönde değiştirilmesine katkı sağlayabilirdi. Sözgelimi, Terörle Mücadele Yasası ve Türk Ceza Kanunu'ndaki birkaç hüküm, kişilerin kolayca örgüt üyesi gibi yargılanmasına yol açabiliyor. Ya da Emniyet ve Yargı, birkaç kişinin birlikte hareket edip suç işlemesini, kolayca "çıkar amaçlı suç örgütü" kapsamına sokabiliyor. Ama buradan yola çıkarak, Türkiye'yi Mısır ya da Libya'yla bir tutmak en hafif kelimeyle insafsızlık.