Evvelki akşam Haber Türk'te emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ doğru bir noktaya parmak bastı: "Türkiye, PKK'yı kontrol altında tutabilmek için, öteden beri Suriye ile İran'a yakın bir dış politika yürütür. Bugün, tamamen o politikadan vazgeçmiş görünüyor" dedi. İşte bütün mesele bu! Dış politikamızı değiştirirken, yerine ne koyduk? Amerika, hâlâ PKK'yı kullanıyor mu? Kürt meselesini kaşıyor mu? Yoksa samimiyetle bize destek mi veriyor? Lâfta destek çok da, fiiliyatta durum nasıl? Bunu, bizden ziyade hükümet edenler bilir. Suriye'ye boğazımıza kadar bulaşırken, herhalde tek amacımız, Suriye halkını özgürleştirmek değildi. Herkes bir menfaat peşinde koşarken, bizim PKK'ya karşı korumasız kalma pahasına, sadece insani düşüncelerle bu bataklığa saplanmadığımızı ümit etmek istiyorum. Neyi hesap ettik, ne kadarı gerçekleşti? Şemdinli'deki kalkışma provasının İran'dan sızanlar tarafından sahneye konulduğu anlaşıldı. Suriye ve İran sınırı bizim açımızdan güvenilmez oldu. Uzun süre, dış politikayı eleştirmedim; her zaman sonuçlarıyla değerlendireceğimi söyledim. Ama, şu anda sonuçlar pek parlak görünmüyor.