Balyoz'dan yargılanan Org. Ergin Saygun, ağır hastalığına rağmen hâlâ Silivri Cezaevi'nde. Oysa Adli Tıp, hastaneden cezaevine nakline izin verirken, Silivri'de tam teşekküllü bir hastane bulunmasını, cezaevinde sıkı bir diyet yapabilmesini şart koşmuştu. Silivri Cezaevi yetkilileri, bu imkânlara sahip olmadıklarını açıkladılar. Durum yeniden mahkemeye intikal etti. Mahkeme, Adli Tıp'tan tekrar görüş istedi. Halbuki Adli Tıp'ın ilk raporu ortada. İkinci görüşe ne gerek var? Bu arada cezaevinde Ergin Saygun Paşa'nın rahatsızlığı giderek artıyor. Bakımsız kaldı. Eridi bitti... Adli Tıp bir aydır mahkemenin talebini karşılamıyor. Mahkeme de, Adli Tıp'tan görüş gelmeden karar vermiyor. İnsanlık öldü mü! Adalet Bakanı Sadullah Ergin, hiç değilse müdahale edip Adli Tıp raporunun mahkemeye hemen, derhal intikalini sağlamalı. Sadece Ergin Saygun meselesi de değil. Belirli bir yaşa gelmiş insanlar, haklarında ne iddia olursa olsun, bu sıcaklarda cezaevinin o şartlarında neden hâlâ tutuluyor? Kamuoyu buna tepkili. Benim Balyoz ve Ergenekon'a ne kadar önem verdiğim ortada. Ama tutuksuz yargılayın! İşte elinizde "adli kontrol" sistemi var. Tutukluluğun bu kadar sürmesi, kararı da ipotek altına alıyor. İster istemez hâkimler beraat vermekte zorlanacaklardır. Çünkü "Sanıkları bu kadar uzun süre tutukladık, arkasından hiçbir şey çıkmadı" nasıl desinler? Hukuki yönü tartışmıyorum bile. Meseleye "İnsani açıdan bakıyorum. Lütfen muhataplarınızın insan olduğunu, yakınlarının onlara çok üzüldüğünü aklınızdan çıkarmayın. Biraz empati yapın" diyorum.