MİT-KCK işbirliği doğruysa, belli ki Müsteşar Hakan Fidan'ın bundan bilgisi yok. Yeni atandı; bu mazeret kabul edilebilir. Ama yıllar içinde, Genelkurmay Başkanlığı'na kadar yükselen İlker Başbuğ'a ne demeli! O da hiçbir gelişmeden haberdar olmadığını ifade ediyor. Ne İnternet Andıcı'yla 4 yeni sitenin kurulacağını biliyor, ne de Dursun Çiçek'in hazırladığı İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nı. Gölcük Donanma Komutanlığı'ndaki aramada, İstihbarat Karşı Koyma biriminin parkesi altından çıkan "Proje" belgesini de hiç duymamış. Malûm Proje, İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nın taslak metnini oluşturuyordu ve içinde de kara propaganda yapmaya yönelik internet sitelerinin nasıl kurulacağını anlatıyordu: "Gri ve kara propaganda yöntemleri kullanabilecek nitelikte sanal ağ siteleri kurulacak. İnternet siteleri, güvenilir kişiler üzerinden uygun personel tarafından oluşturulacak ve kurum riske atılmayacak."
Burada tarif edildiği şekilde 4 yeni site kuruldu.
Tabii, Başbuğ'a bazı sorular sormaya hakkımız var: Eylem Planı ortaya çıkınca, neden askeri savcılığın Dursun Çiçek'in görev yaptığı Bilgi Destek Dairesi 3. Destek Şubesi'ndeki bilgisayarların içeriğinin alelusul araştırılmasına göz yumdu? Ve ona alelacele, "Bu bir kâğıt parçası" dedi? Niçin, söz konusu belge Taraf gazetesinde 12 Haziran 2009'da yayınlanır yayınlanmaz, Genelkurmay Karargâhı'nda belge imha işlemi başlatıldı? Bilgi Destek Daire Başkanlığı'nda kullanılan ve içinde kapatılan internet sitelerinin arşivlerinin de bulunduğu 26 bilgisayar ile 5 sunucu 35 kez geri getirilmeyecek şekilde silindi? Bu bir rutin işlemse, tam da Taraf'ın yayınının sonrasına denk gelmesi sadece tesadüf mü?
İlker Başbuğ, Haziran 2009 sonunda yaptığı basın toplantısında lav silâhı için "Bu boru" derken, İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nı da "kâğıt parçası" olarak değerlendirmişti.