Hrant Dink cinayetinin aydınlanabilmesi için Trabzon'daki Jandarma görevlilerinin üzerine ciddiyetle gitmek gerekiyor. Unutmayalım ki, Yasin Hayal'in eniştesi Coşkun İğci, Hayal'in Dink'e yönelik bir suikast planladığını, Jandarma'daki görevlilere bildirmiş ve Trabzon Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Öz'e intikal etmesini sağlamıştı.
Öte yandan, önce Trabzon Emniyeti'nin muhbiri olan Erhan Tuncel, Jandarma İstihbaratına çalışan Tuncay Uzundal ile aynı eve taşındıktan sonra (Temmuz 2006), Emniyet'e doğru bilgi vermemeye başlamıştı. Emniyet, ondaki değişikliği fark etmiş, önce Jandarma'yla ilişkisini kesmesi için uyarmış ama Erhan Tuncel'de bir düzelme meydana gelmeyince, bu kişiyle ajanlık münasebetini koparmıştı. Erhan Tuncel, Şubat 2006'da, Emniyet'e "Yasin Hayal, Hrant Dink'e suikast planlıyor" istihbaratını verdi. Verdiği ikinci bilgi ise, "Onu bu planından vazgeçirmeye çalışıyorum" şeklindeydi. Daha sonra Tuncel'den Emniyet'e bir bilgi akışı yok. Acaba, Tuncel, Jandarma İstihbarat'a çalışmaya başladığına göre, onlara Ogün Samast adını vermiş miydi? Bunu savcılık araştırdı mı? Albay Ali Öz, idari bir soruşturma geçirdi. Sonra da, 6 ay ceza aldı. İhmalin temelinde kasıt var mıydı yok muydu, bu bilinmiyor. Maalesef bazı meslektaşlarımız aracılığıyla, Ergenekon'un izini süren Ali Fuat Yılmazer'in üzerine çullanıldığı için, Dink cinayeti ile Ergenekon arasında ilişkileri kurabilecek önemli bir Emniyet Müdürü saf dışı bırakılmıştı. Bu yüzden şu soruyu soruyorum: "Acaba, birileri, Dink cinayetini aydınlatmak mı istedi? Yoksa amaç, karanlıkta bırakmak mıydı?"