Türkiye'nin gündeminden hukuki tartışmalar hiç düşmüyor. Bireysel başvuru hakkının tanınmasının yanı sıra, Anayasa Mahkemesi'ne, ihlâle konu karar veya idari işlemi iptal etme yetkisinin verilmesi yoğun bir biçimde eleştiriliyor. Dünkü yazımda, ben de, iptal yetkisinin kargaşa doğurabileceğinden söz etmiştim. Özellikle, Anayasa Mahkemesi'nin yapısı daha yeni değiştirilmişken ve "Siyasi iktidar Yargı'yı ele mi geçiriyor?" diye kaygılar seslendirilirken, bu şekilde bir düzenlemenin gerçekleştirilmesi, adalet odaklı kavgayı derinleştirecektir.
Adalet Bakanlığı, konuyla ilgili bir bilgi notu gönderdi. Bazı ülkelerde, Anayasa Mahkemesi, yargı mercilerinin kararını iptal edebiliyormuş.
Federal Alman Anayasa Mahkemesi Kanunu'nun 95. maddesine göre, mahkeme, "şikâyeti yerinde görürse, kararında, anayasanın hangi hükmünün, hangi işlem ya da ihmal ile ihlâl edildiğini" belirtmekle yetinmiyor. Aynı maddenin 2. fıkrasında, "Bir mahkeme kararı aleyhine yapılan anayasa şikâyeti haklı görülürse, Federal Anayasa Mahkemesi, kararı iptal eder ve meseleyi yetkili mahkeme önüne gönderir" deniliyor.
İspanyol Anayasa Mahkemesi Kanunu'nun 55. maddesi ise, "Başvurunun haklı bulunması halinde, anayasal güvence altındaki hak ve özgürlüklerin tam olarak hayata geçirilmesini engelleyen işlem, karar veya düzenlemenin iptal edileceğini" belirtiyor. "İşlem, karar ve düzenlemenin iptali" kavramının, yargısal işlemleri kapsadığı aşikârdır.
Öte yandan Venedik Komisyonu, 17-18 Aralık 2010'da yapılan Genel Kurul toplantısında, "Anayasa yargısına bireysel ulaşım" başlıklı bir rapor kabul etti. Brezilya, Kanada, Estonya, İzlanda, İrlanda, Japonya, Slovenya, Slovakya, Ermenistan, İsviçre, Kıbrıs Rum kesimi, Güney Afrika, İspanya, Makedonya, Almanya ve Amerika'da, Anayasa Mahkemelerine ya da anayasallık denetimi yapan yüksek mahkemelere, yargı kararlarını iptal ederek, uyuşmazlığın esası hakkında karar verme yetkisinin tanındığı, bu raporda yer alıyor. Ancak çoğunlukla, söz konusu mahkemeler, uyuşmazlığın esası hakkında karar vermemekte, sadece kararı iptal ederek, ortaya çıkan yeni duruma göre değerlendirmesi için dosyayı son karar merciine göndermektedir. Venedik Komisyonu raporu, bazı ülkelerin, Anayasa Mahkemelerine, diğer mahkemelerin kararlarını iptal yetkisi tanımamasını ise, eleştiriyor.