Son oylamada azınlıkta kalanlar şöyle bir söyleme sarıldı: "Demokraside çoğunluk her şey değil. Azınlığın da talepleri dikkate alınmalı." (Yüzde 42 küçümsenmemeli)
Oysa demokrasilerde, azınlığın haklarına saygılı davranılır ama kazananların talepleri gerçekleşir. Yönetimi ve tercihleri hep çoğunluk belirler. Meclis'te çoğunluğu alan parti iktidar olur; kanunlar TBMM üye çoğunluğu tarafından kabul edilir ve yürürlüğe girer. Anayasa değişikliği için, Genel Kurul'da en az 5'te 3'lük bir destek şart koşulmuştur. 5'te 3 oranına ilâve olarak, halkın onayı da aranmaktadır. Referandumda millet, anayasa değişikliğine açık ara onay vermiştir. 'Evet'ler 21 milyon 800 bin, 'Hayır'lar 15 milyon 800 bin... arada 6 milyon fark var.
"% 42 oranını küçümsemeyin" diyenler, bu yenilginin sebeplerini biraz tahlil etmeye çalışmalı. Acaba "HSYK'ya dokundurtmayız" görüşünü savunurken, Ergenekoncuları yargılayan mahkemelerin yapısını değiştirmek isteyenlerle aynı safta bulunduklarının farkına mı varamadılar? Sakın halk, davalar sulandırılmasın, darbeciler güç kazanmasın diye düşünmüş olmasın! Anayasa Mahkemesi'nin başörtüsü tavrı, 367 kararı, laiklik yorumu mu, halkı "Evet" demeye sevk etti?
MHP, acaba bu yüzden mi tabanına hâkim olamadı? Ve CHP bu sebepten dolayı mı ümit ettiği sonuca ulaşamadı?
AK Parti'nin savunduğu "değişim" tezi, 21 milyon insanı ikna ederken, "hayır" niçin 15 milyonda kaldı?
Yüzde 42, bence bunu düşünmeye başlamalı...