CHP'nin, Anayasa Mahkemesi'ne gitmesi kesinleşti. Ama Mahkeme'nin nasıl karar vereceği henüz ortada. Olaya tamamen siyasi bakarlarsa, bir diyeceğimiz yok. O an, yürürlüğü durduruverirler. Ama hukuka saygıları varsa, işi bu kadar aceleye getirmeyeceklerini tahmin ediyorum.
Yürürlüğün durdurulması için, "gecikmesinde sakınca olan bir hal" aranmalı. Anayasa değişikliği, referandumdan geçmeden yürürlüğe girmeyeceğine göre, "Gecikilmesinde sakınca var" denilebilir mi?Denir denmesine ama, o zaman, bir ayıp notu daha düşülür Mahkeme'nin icraat hanesine.
Anayasa Mahkemesi'nin esasa girmesine anayasa cevaz vermiyor. Ama bir formül bulup giriyorlar. Bu durumda, yürürlüğü durduracaklarına, paketi, esastan incelemeye alsalar daha makûl. Bir yandan referandum süreci işler, bir yandan Anayasa Mahkemesi'ndeki inceleme sürer. Fakat bu yöntem, işine gelmiyor anayasaya aykırılık için başvuranların. Ve tabii Mahkeme üyelerinin de. Millet ile karşı karşıya gelmeyi kim arzu eder? Yüksek Yargı, kararını "millet adına" veriyor. Anayasa paketi millete sunulmuşken, onun elinden bu yetkiyi kapıp, bir hüküm ihdas etmek, vesayet rejiminin apaçık ortaya çıkmasına hizmet etmez mi? "Millet bir kenarda dursun; aklı ermez... kararı onun adına ben vereceğim!!!"
Bütün çaba, Anayasa Mahkemesi'nden referandum tamamlanmadan önce bir karar çıkartmak. Yürürlüğü durdurmaya bu yüzden ihtiyaç var. Tekrar edelim:
1) Yürürlüğü durdurmanın şartları oluşmuş mudur? Daha metin yürürlüğe girmemiş olmasına rağmen, gecikmesinde sakınca olacak bir hal nasıl doğmuştur?
2) Asıl olan milletse ve Mahkeme millet adına karar veriyorsa, referandum sürecini yarıda kesip, Anayasa Mahkemesi'nin karar alması doğru mudur?