Erzurum-Erzincan hattında yaşanan Munzur olayına dikkat çekmek isterim. Munzur, bir gizli tanık. İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nın müellifi Dursun Çiçek'in Erzincan'a, Ergin Saygun Paşa'yla birlikte geldiğini söyleyen o. Bunun yanı sıra, Jandarma İstihbarat'tan Şenol komutanın, Erzincan Savcısı İlhan Cihaner ile birlikte, İliç Savcısı Bayram Bozkurt'u, oyuna getirmek istediğini de, Munzur'dan öğreniyoruz. Munzur'un, CHP milletvekiline, "Erzurum'da baskı üzerine böyle konuştum" dediği gazetelere yansıyınca, Munzur yeniden ifadeye çağrılıyor ve Erzurum'daki mahkemeye, kendisine Erzurum Savcısı Osman Şanal tarafından baskı yapılmadığını, aksine baskının Jandarma ekipleri ve İlhan Cihaner'den geldiğini söylüyor. Aynı Munzur, iki gün önce Ankara'da bazı kişilerle görüşüyor. Görüştüklerinden biri CHP milletvekili Erol Tınaztepe. Diğeri Radikal'den Mesut Hasan Benli. Onlara, "İfadem baskı altında alındı; değiştirmek istiyorum" diyor. Uğur Dündar ile de buluşmak istiyor; başaramıyor.
Anlaşılıyor ki, Munzur kâh Jandarma ve İlhan Cihaner'den, kâh Erzurum Savcısı Osman Şanal'dan baskı gördüğünü iddia ediyor. Tutarsız bir kişi. Buradan yola çıkarak, kimileri gibi, cemaat soruşturmasını örtbas etmek amacıyla bu dava ortaya atıldı demeyeceğim. Sadece, davanın özenle yürütülmesi ve gizli tanık ifadelerinin ciddi delillerle beslenmesi gerektiği üzerinde durmak isterim.