Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Anayasa değişikliği ve erken seçim

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, anayasa değişikliğine zemin hazırlayacak bir yumuşamayı sağlamak için liderlerle temasa geçti. Burada, AK Parti'nin CHP ile işbirliği yapması son derece önemli. Ama CHP'nin açıklamalarından görülüyor ki, ortada böyle bir niyet yok. Hatta, referandum süresini kısaltan kanunun dahi, -tıpkı seçim kanunlarında yapılan değişiklikler gibi- bir sene içinde gerçekleşecek hiçbir referanduma uygulanamayacağı ileri sürülüyor.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın seslendirdiği uyarıyı da dikkate almak gerekir. Kılıç, uzlaşarak anayasanın değiştirilmesini tavsiye ediyor. Uzlaşma, Anayasa Mahkemesi engelini aşmak için de elzem. Hepimiz, 2008 yılında, AK Parti ve MHP'nin mutabakatıyla gerçekleştirilen anayasa değişikliklerinin kaderini hatırlıyoruz. Anayasa'nın 148. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi, sadece, yapılan değişikliğin şekil şartlarına uyup uymadığını inceleyebilir. Yeterli sayıda evet oyu çıkıp çıkmadığı, iki oylama arasında icap eden sürenin verilip verilmediğine bakabilir. Ama, farklı bir yorumla, Anayasa Mahkemesi, "anayasanın değiştirilemeyecek bir hükmüne, -laiklik ilkesine- aykırıdır" dedi ve işin esasına girerek, anayasa değişikliğini iptâl etti.
Diyelim ki, AK Parti, değişiklik paketini Meclis'ten 367'nin altında bir oyla geçirdi; o zaman referanduma gidiliyor ve ancak halk onaylarsa değişiklik gerçekleşmiş sayılıyor. CHP, anayasayı değiştiren kanun parlamentodan geçer geçmez, referandum öncesinde, Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklarını açıkladı. Burada da ihtilâf var. Hukukçuların bir bölümü, referandumdan evvel, anayasa değişikliğinin yürürlüğe girmeyeceğini, dolayısıyla, Anayasa Mahkemesi'ne gidilemeyeceğini belirtiyor. Ama kimi hukukçu da, anayasa değişikliği Meclis'te kabul edilince, bunun Resmi Gazete'de yayımlandığını, o aşamada Anayasa Mahkemesi'nin devreye girip yürürlüğü durdurma kararı verebileceğini ileri sürüyor. Buna mukabil, 367 ya da daha fazla üyenin desteği sağlanırsa, anayasa değişikliği cumhurbaşkanının onayıyla gerçekleşmiş sayılacak ve Anayasa Mahkemesi'nin mevcut yapısının değiştirilmesi de öngörüldüğü için, Mahkeme, bu haliyle devreye giremeyecek; çok tartışılan eski içtihadının bir benzerini uygulama fırsatını bulamayacak.
Görüldüğü gibi, mesele, çapraşık ve tartışmaya açık. Öte yandan, AK Parti, anayasa değişikliğine angaje oldu. Acaba bu değişikliği, genel seçimlerde oyunu artıracak bir manivela gibi kullanabilir mi? Şöyle ki: Anayasa değişikliğini parlamentodan geçirdiğini farz edelim. Oylar tahmin edildiği gibi, 367'nin altında kaldı. Tam referanduma gidecekken, CHP, Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu ve halk oylamasının önünü kesti. Bunun kamuoyunda yaratacağı olumsuz tepkiyi de arkasına alarak, AK Parti, "Madem referandumu önlediniz, gelin sandıkta hesaplaşalım" diye bir çıkış yapabilir mi? Böyle bir çatışma doğarsa, AK Parti'nin seçimleri erkene alması ihtimalinin olabileceğini tahmin ediyorum.
Özetlemek gerekirse: Anayasa değişikliği gerçekleşecek; muhtemelen 367'nin altında bir oy sağlanacak. Tam referanduma giderken, CHP, Anayasa Mahkemesi'ne başvuracak, AK Parti, "Haydi gelin o zaman seçime" diyecek. Ve anayasa değişikliğini, propagandasının ana malzemesi haline getirecek.
Tabii bunlar, sadece bir varsayımdan ibaret. Acaba, aynı hesapları AK Partili kurmaylar da yapıyor mu dersiniz?

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA